“Şiir, hayattaki düzenin örneğini gösterir”
J. M. Mackail
“Kurallar şiirden çıkar. Ne kadar güzel şiir varsa o kadar da doğru kural vardır.” -
Geordano Brono
“Mısralar şairini yücelten bir kanattır, / Şiiri yazmak kadar okumak da sanattır!” –
Muhsin İlyas Subaşı
Titiz, duyarlı ve özenli çalışmalarını gözlemlediğim İKSED (İstanbul Kültür, Sanat ve Edebiyat Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Aydoğdu ve eşi R. Ece Aydoğdu’nun çabaları gözlerimize yansıdı.
Zengin ve seçkin kadroyla gerçekleştirilen etkinlik, takdire değerdi. Ancak, etkinliğin saat: 11.00-16,30 arasında sürmesi çekilmezdi! İnsanın belli dayanma gücü vardır. Yöneticinin tüm duyarlı yaklaşımlarına karşın sahne ya da kürsü alanların süreyi uzatmaları olumsuz eleştiri aldı. Çözümü şu olabilir: katılanların tümünün şiir okuması ya da sazıyla sözüyle sahne alması koşul olmayabilir. Dinleyici olmak bile gönül gücü( moral) verir.
Gönderdiği ya da paylaşma zahmetinde bulunduğu aşağıdaki bilgiler, köşe yazarı olarak işimizi kolaylaştırıcı oldu. Sağ olsun, var olsunlar!
“ BUGÜN, İKSED OLARAK YİNE BİR ŞİİR VE MÜZİK ETKİNLİĞİMİZİ KATILIMCI SANATSEVER DOSTLARIMIZIN BÜYÜK İLGİ VE PERFORMANSLARIYLA BAŞARILI BİR ŞEKİLDE SONUÇLANDIRDIK.
KATILIMLARIYLA ETKİNLİĞİMİZİ ONURLANDIRAN;
- Tüm Kültür ve Sanat Dernekleri Federasyon Başkanı İsmail Çelik'e,
- Üniversite Öğretim Görevlisi Ali Yılmaz'a,
- Eğitimci Yazar / Şair Yekta Aydın'a,
- Yazar Ayşe Saklan'a,
- Her seferinde bizleri onurlandıran misafirimiz Ümmühan Kiran'a…
ŞAİRLERİMİZ
- Yusuf Bükülmez, Sabahat Gezgincan, Mehmet Arslan, Faruk Kos, Ali Özdemir, Recep Şahbaz, Ayşe Doğan, Gülen Öztürk, Meltem Balcan, Muhsin Durucan, Enver Bahçekapılı, Mehmet Zeki Ateş, Ali Şairozan Ali Gürz, Musa Canpolat, Şahap Adıgüzel, Özgür Albayrak, Ramazan Gecenoğlu, Seçim Seziş, Ş. Bircan Çakırer, Ahmet Huy, İsmet Gür, Ozan Mizani Taner Karataş, Songül Akyıldız, Şengül Baydar, Hüseyin Kuzucan, İnci Demiray, Hüseyin Erdoğan, Ekrem Gül, Polat Karadaş, Nesrin Sipahi Kıratlı, Aslan Seymen, Mevlüt Işıldak, Veli Eken, Erhan Yılmaz ve Meltem Balcan'a,..
Okumak için adım anons edildiğinde kürsüde oldum. İstiklal Marşı’mızın çağrıştırdığı ‘istiklal’ sözcüğü Nazım Hikmet’in dizelerini anımsattı. Bunları dile getirerek ‘İstanbul’ temalı şiirimi okumaya çalıştım.
“Mısırlı kardeşim,
Biliyorum, biliyorum,
İstiklal otobüs değil ki
Birini kaçırdın mı, öbürüne binesin...
İstiklal sevgilimiz gibidir
Aldattın mı bir kere
Zor döner bir daha…”
SAZ ve SOLO SANATÇILARIMIZ;
- Halil Yıldız, Yakup Kalmış, Lütfi Can, Yaşar Sarıkaya, Gülay Özata Yılmaz, Âşık Ahmet Aşık Ahmet Yıldız, Âşık Nivani, Hamide Yetim, Halide Göksoy, Sedat Çimen, Nesimi Ataş, Rabia Ece Aydoğdu, Oktay Kahraman, Murat Doludizgin, Ali Ölmez ve Behice Demirbaş'a…
İKSED YÖNETİM KURULU OLARAK TEŞEKKÜR VE ŞÜKRANLARIMIZI SUNUYORUZ. ”
Geçmişte 3 yıl kadar ve ayda bir kez olmak üzere Cankurtaran Öğretmenevi Salonunu dolduracak nicelikteki sanata yakın dostlarımızın düzenli katıldıkları rahmetli Müzeyyen Hançerci ile birlikte etkinliklerin yönetiminde bulunduk. İlgililere yararlı olur düşüncesiyle deneycilerimi ve yazılarımda kullandığım aşağıdaki önemli metni paslaşıyorum:
ŞİİR DİNLETİSİ YA DA ETKİNLİK KURALLARI;
Kimi zaman salonlarda, şenliklerde, uygun yer ve zamanlarda değişik adlar altında şiir dinletileri düzenlenmektedir. Geçmiş yıllarda görev yaptığım Trakya’dan İstanbul'a gelerek her ay, üstelik on beş yıl kadar süren Pera Palas Şiir Dinletileri’ne katıldım. Olumlu edinimlerim oldu.
Düzenli yaşamda ve kaliteyi yakalamakta elbette kurallar vardır. Demokrasi de bir kurallar yönetimidir. Nasıl ki, gelişmiş demokratik ülkelerde kurallar işletildiğinde; o ülkenin halkı mutlu oluyorsa, bireyi mutlu edebilecek şiir dinletisinin de kimi kuralları vardır. Eğer belirlenmiş kurallara özen gösterilirse; hiç kimse gerilime girmez ve dinleti sonrasında katılımcıların doyumu ya da mutluluğu gözlerinden okunur!
***
Olması gereken ya da anımsadığımız kuralları şöyle sıralayabiliriz:
-Salonun ya da mekânın titiz bir şekilde hazır duruma getirilmesi, katılanların zamanında yerlerini almış olması ve bir başkası için yer ayrılmaması.
-Önceden belirlenen başlama ve bitiş saatlerine yönetim masası yetkililerince de kesinkes uyulması.
-Katılanların geliş sırasına göre; adı-soyadı, katıldığı yer, telefon numarası, e-mail adresi, okuyucu mu yoksa dinleyici mi olduğu ve imzası, önceden hazırlanmış olan çizelgede bir görevli tarafından kayda alınması.
-Yönetim masasınca dinletinin zamanında ve uygun kısa açış konuşmasıyla başlatılması.
-Yönetim masasındaki görevlilerin az ve öz konuşması. Katılanların bıktırılmaması. Katılımcılar sıraya göre çağrılarak zamanın çokiyi kullanılması ya da değerlendirilmesi. İyi bir yazın öğretmeninin öğrencilerine daha çok söz hakkı verdiğinin bilincinde olunması.
-Öğrencilerin dayanma gücünün bir saat, yetişkinlerin iki saat olduğunun göz önünde tutulması. Sürenin iyi değerlendirilmesi, uzatılıp can sıkıcı ortama sokulmaması…
-Katılımcıların sadece bir şiir ya da bir eseri seslendirmesi… Kendisinin burnunun bittiği yerde başkasının özgürlüğünün başladığına saygı göstermesi... Bireyci değil, özgeci olunması. Zaman kalırsa istekliler için ikinci şiir ya da müziğe yer verileceğinin anımsatılması.
-Katılımcılar, kesinkes kendi aralarında konuşma yapmaması ve gürültü ortamı yaratılmaması.
-Bellekte varsa ezbere okunması, değilse yazılı metnin esas alınması.
-Şiirini ya da eserini okuyan kişinin oradan ayrılmasının hoş olmayacağından devinimle dinleti sonuna dek hiç kimsenin ayrılmaması, özellikle buna saygılı olunmasının gerektiğinin bilincinde olunması…
*
İzlence sonrasında kimi değerlendirmeler izleyen zaman diliminde yolda ve belli yerlerde yapılır. Katılımcıların yararlandıkları ya da mutlu oldukları mimiklerinden anlaşılır. Sonrasında yapılacak olan bir başka dinleti dört gözle beklenir.
***
Hiç coşkuya kapılmaksızın toplum karşısında konuşan ya da şiirini yorumlayan insanları takdir ederim. Bu etkinlikte böyle birisini tanıdım. Adı mı? Ş. Bircan Çakırer… Fırsatını bulunca kutladım ve kısa söyleşimiz oldu. Öğretmen misiniz? Dedim. Olmadığını belirterek babasının köy enstitüsü mezunu bir öğretmen olduğunu belirtti. Demek kişinin eğitiminde okuldan çok aile önemlidir, düşüncesini egemen oldu!
Şiire dönüş yaparak: “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul, zurna az.” Atasözümüzden devinimle Salih Aydoğdu’nun etkinliğin başında okuduğu şiirini sunuyorum:
EGOLU ŞAİRLER
Meyve veren ağacı, durmadan taşlıyorlar,
Dillerine düşürüp, bir güzel haşlıyorlar,
Onlara benzemezsen, tamamen dışlıyorlar,
--- Bataktaki şaşaalı, lüks gemi sizin olsun
--- İçinde cevher yüklü taka da bizim olsun.
Edebiyat sanatı, esir almış çaylaklar,
Ortalıkta fır döner, cirit atar aylaklar;
Cin olmadan şeytana, meydan okur daylaklar,
--- Cehaletle iç içe, yaşamak sizin olsun,
--- Geleneğe saygılı, çoban da bizim olsun.
Rahat bırakın bizi, binmeyin terkimize,
Her seferinde çomak, sokmayın çarkımıza,
Bile bile zararı, vermeyin ırkımıza,
--- Unvan, makam, etiket, ne varsa sizin olsun,
--- Liyakatli amatör, ruhu da bizim olsun.
Aydoğdu der ustalar, başımızın tacıdır,
Şairlerin silahı, kaleminin ucudur,
Kümese tilki tayin, edilmesi acıdır,
--- Maddi ganimetlerin, tamamı sizin olsun,
--- Amatörce yazdığım, bu şiir bizim olsun.
Salih Aydoğdu / 11.03.2022 / Maltepe
Kimi etkinliklerde bir bardak su bile verilmezken salonun arka köşesinde yeterince çay ve su almak olanaklı oldu. Emeği geçenleri kutlar, başarılarının artarak sürmesini dilerim.
*