Hayal; zihnimizde canlandırdığımız, gerçekleşmesini istediğimiz imgedir.
"Hayat işte ! Bir şeylerin hayaliyle yaşatır.
Hasretiyle öldürür."
İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar. Bir şeyleri zihnimizde hayal etmezsek nasıl yaşarız?
Gün gelir varlıklı bir insan olmak isteriz. Güzel elbiseler giymek, yiyeceklerin her çeşidinden tatmak, güzel bir arabaya binmek, başkalarına muhtaç olmadan yaşamak hepimizin hayalinde olan şeylerdir.
Bazen erişemediğimiz şeyler için hayal perdesinin arkasında oynarız. İsteklerimizi elde edemediğimiz zaman yüreğimiz yorgun düşer. Bazı umutlarımız vardır. Ancak ertelenen umutlar hayal kırıklığı yaratır.
Hayal eder, bazı şeyleri sevmeye başlarsınız. Nasıl olsa kaybedecek bir şeyim yok dersiniz. Ancak kendinizi kaybedeceğinizi asla hesap edemezsiniz.
"Hayata yüreği ile bakan bir insan, gözleri ile bakan binlerce insanın göremediklerini görür."
Hayal ettiğin değil, yaşadıkların öğretir sana hayatı. Neler hayal ettik şu yalancı dünyada?
Asla hayallerimiz gerçek olmadı. Hevesleri ölmüş insanlarız biz zararımız sadece kendimize.
İçimizdeki sesin de yalan söylediği olur, her dediğine inanmayalım. Çünkü hayallerimizin hiç biri gerçek olmadı. Sadece hüzün ve hüsran !!
Yaşadığımız süre içerisinde rüzgâr ekip, fırtına biçtik. Hep kendi uçurumlarımızın derinliğine düştük.
"Biz dosta selamı, yâre sevdayı iyi biliriz.
Yeter ki, dost yürekli yar vefalı olsun."
Hayalimizdeki dostu da, sevdayı da bulamadık. Çok şey beklemedik hayattan. Sadece kendimizi özledik. Sağlıklı, huzurlu, mutlu yaşayalım dedik. Ancak düşündüklerimiz hayalden öte gidemedi.
Anlayacağını bilseler. Ne çok şeyler anlatırdım sevdiklerime, sevenlerime. Ya onlarda bir eksiklik var, ya da bende.
Şu yalan dünya da hayal ettiğin değil, çabaladığın senin oluyor. Ancak hem çabalarım semeresini vermedi, hem hayallerimi deli bir rüzgar aldı gitti.
"Çok yoruldum! Bir şeyler iyi gitsin diye ,bir şeyler düzelsin diye, çabalamaktan çok yoruldum."
Çok hayal etmekle bazı şeyler olmuyor işte.
"İnsanın külli kaderinde üç şey değişmezmiş.
Rızkı, ömrü, eşi. "
Seçemezsiniz bir kere. Hayal eder eş alırsınız. Size dünyayı dar eder. Hayatı zehir eder. Güzel hayalleriniz kırağı değmiş ceviz yaprağı gibi tek tek aşağı düşer. Her ne kadar hayal peşinde koşsak da, hayal kurmak mutlu olmaya yetmiyor.
"Bazen çok uzaklara gitmek istiyor insan.
Kimsenin olmadığı ve kalbinin kırılmadığı yere."
Uzaklara da gitsen kaderin senden önce varıp oralara oturuyor ve seni bekliyor işte. Hayallerim gerçek olmayınca ayağı kayan bir çocuk kadar şaşkınlaştım.
Boşuna hayal kurmayacaksın. Dünyada hiç kimseye de fazla bağlanmayacaksın. Gölgeniz bile karanlık bastığında sizi terk ediyor.
Sözün özü;
"Gerçek dost gölge gibidir. Eğilsen de, doğrulsan da, düşsen de asla peşini bırakmaz."
Öyle ise hayal kurmaya gerek yok.
Ne diyordu Mevlana ;
"Zorluyorsa sev. Ama sevmiyorsa zorlama. "
Fazla hayal kurmayın sevgili dostlarım.. Şu dünya da sevgiye dair ne varsa hepsi sizlerle olsun.... Hoş kalın...Hoşça kalın...