Sayın vekillerim, Kırşehir 1954 yılında Demokrat Partiden yediği ağır darbenin altından halen kalkamamıştır.
Ne tuhaf ve gariptir ki! Bir taraftan meydanlara çıkıp, “ Yeter artık söz milletindir.” Diyerek nağralar atıp, diğer taraftan milletin verdiği kararı içine sindiremeyip, Kırşehir’i ilçe yapan zihniyetten çok acılar çekti, çekmeye de devam etmektedir.
İşin garip tarafı “ Yeter artık söz milletindir.” Nağralarını atıp, milletin kararını içine sindiremeyip, Kırşehir’i ilçe yapanlar, haksızlık yapanlar günümüz siyasetçileri tarafından “ Demokrasi Kahramanları” olarak ilan edilmektedirler.
Halkın iradesine saygı göstermeyerek
Kırşehir’i cezalandırmak için 1954 yılında ilçe yapan, ilçelerini diğer illere veren, kolunu, kanadını kıran, kollarını kesip, başını gövdesinden ayıran ve sadece kendini düşünen insanlar nasıl oluyor da “ Demokrasi Kahramanı” oluyorlar. Bu zihniyetteki insanlar nasıl oluyor da seçim meydanlarında “ Yeter Söz Milletindir.” Diyebiliyorlar anlamış değilim.
Kırşehir’in ilçe yapılmasında kimlerin imzası ve emeği varsa o kişiler yüz binlerce Kırşehirlinin hakkını gasp etmişlerdir, kul hakkı yemişlerdir ve ölmüşte olsalar bunun vebalini hiçbir zaman ödeyemeyeceklerdir.
Nedendir bilinmez, daha sonra Demokrat Parti ve Başbakan Adnan Menderes 1957 yılında Kırşehir’i yeniden il yapmışlar ama elinden aldıkları ilçeleri tekrar vermemişlerdir.
Adnan Menderes’in Kırşehir’e vurduğu bu ağır darbeden sonra iktidara kim geldiyse Kırşehir’e yan gözle bakmış, üvey evlat muamelesi yapmış, Kırşehir uzun yıllar eski hizmet binalarının ve okulların yıkılarak yenilerinin yapılmasını hizmetten sayarsanız devletten başka yatırım ve hizmet yapılmamıştır.
Ne gariptir ki! günümüz iktidarı geçmişte yapılan ihtilallerden, 28 şubatlardan, Ergenekonlardan, Balyozlardan, 15 Temmuzlardan hesap sormuş lakin aklına Kırşehir gelmemiş, iadeyi itibarı verilmemiş, özür dilenmemiş, ilçe yapanlardan hesap sorulmamış, elinden alınan ilçeleri ve köyleri geri verilmemiştir.
Kırşehir’in elinden alınan ilçelerinin tekrar verilmesi, itibarının iade edilmesi Ahi Evran ile Hacı Bektaş’ın yeniden kucaklaşması için Kırşehir’ in ilçe yapıldığı gün olan 20 Temmuzun Kırşehir’ de “ Demokraside Kara ve Utanç Günü “ olarak kutlanmasını gerçekleştirmek gereklidir.
Bu nedenlerden dolayı Kırşehir’in yeni seçilmiş milletvekilleri olarak iş sizlere düşmekte sizlerden beklentilerimizin en önemlisi iktidar, muhalefet demeden birlikte hakaret ederek TBMM’ de vereceğiniz kanun teklifiyle Kırşehir’in eski ilçelerinin alınması, Kırşehir’den özür dilenmesi ve yatırımların gelmesi için kararlı, inatçı ve sabırlı bir şekilde girişimlerde bulunmanızdır.
Ayrıca her sene Kırşehir’in ilçe yapıldığı gün olan 20 Temmuz’da Cacabey Meydanındaki Atatürk Anıtının önünde bir araya gelerek bu kara ve utanç gününün kınanması için yasal girişimleri yerine getirmelisiniz.
Bu konuda sadece siyasetçiler, milletvekilleri değil, sivil toplum örgütlerinin tamamı devreye girmelidir.
Sayın Vekillerimiz Kırşehir sanayi kenti olmadığından işsiz sayısı çok olup, Kırşehirliler iş için başka illere gittiğinden nüfusu azalmaktadır. Nüfus azalınca milletvekili sayısı da azalmakta ve siyasi güç kaybetmektedir. Siyasi olarak güçsüz olunca da yatırım ve hizmet gelmemektedir.
Organize Sanayi Bölgemiz bir türlü cazip hale getirilemediğinden iş adamları yatırım yapamamakta, yatırım yapanlara da verilen sözler yerine getirilmediğinden, gerekli kolaylıklar sağlanmadığından bir müddet sonra fabrikalarını başka illere taşımaktadırlar. Geçmiş yıllarda Organize Sanayi Bölgesine yatırım yapmak isteyen iş insanları çeşitli engellemelerle karşılaşmışlardır.
Bu günlerde Kırşehir Organize Sanayi Bölgesinin Petlas istikametine ana caddeye doğru genişletilmesi çalışmalarında sona yaklaşıldığı söyleniyor. Eğer böyle bir çalışma varsa bunun hemen tamamlanması ve OSB’nin olabildiğince genişletilmesi iş insanlarının istediği arsaların bedava verilmesi Kırşehir’de işsizliğin bitirilmesi için önemli adımlar olacaktır.
Bunu yanı başımızda Niğde ve Aksaray şehirleri yapıyorsa Kırşehir neden yapamasın.
Kırşehir’den bir şey olmaz, Kırşehir Ankara ile Kayseri arasına sıkıştığından gelişemez anlayışını çürütmeli, Kırşehir’de ki dedikoduyu bitirmeli, özellikle sizler dahil siyasetçilerin etrafını saran, geçmişte kendi idealleri için milletvekillerini birbirine düşüren, Kırşehir’in kaderiyle oynayan sünepe, yalaka, yalancı, iftiracı, menfaatçi zübükleri etrafınızdan temizlemelisiniz. Bu sizin ve Kırşehir için en büyük iyilik ve hizmet olacaktır.
Şu anda yaklaşık 5 binden fazla çalışanıyla Kırşehir ve Türkiye ekonomisine büyük katkılarda bulunan Kırşehir’in göz bebeği, ekonomisinin can damarı Petlas Lastik Fabrikasına sahip çıkılmalı, yapmak istedikleri ek yatırımlarda ve fabrikalarda kolaylık sağlanmalı, önündeki engeller kaldırılmalı ve Petlas’la, Kırşehir yakınlaşmalı, et tırnak olmalıdır.
Bugün Petlas olmasaydı Kırşehir küçük bir kasaba görünümünde olurdu.
Tüm şehirlere yapılan ama Kırşehir’den esirgenen hızlı tren hattının bir an önce Kırşehir’den geçmesi için her türlü çalışmalar ve fedakarlıklar yapılmalıdır. Hızlı tren Kırşehir için olmazsa olmazlardandır. Yine bu konuda sadece siyasetçiler ve milletvekilleri değil, sivil toplum örgütlerinin tamamı devreye girmelidir.
İlimizde ki hastaneye gelince bu konu hakkında Milletvekilimiz Dr. Metin İlhan’ın bilgisi vardır. Sorunu da, çözümü de biliyordur. Yine de bir şeyler yazayım.
Hastanede çok sayıda doktor açığı olup, yatak kapasitesi yetersiz gelmekte ve randevu almakta zorluk çekilmektedir. Gelen doktorlar tekrar gitmektedirler. Aldığımız bilgilere göre Ahi Evran Üniversite ile uzman doktorların aralarında “Döner Sermayeden” kaynaklanan bir problemin olduğu söylenmekte olup, bu sorunun çözülmesi gereklidir.
Bu nedenle yıllardır Kırşehir’ e hizmet etmiş doktorlar, hem de benim çocukluk arkadaşlarım dahil Kırşehir’ in kendi çocukları başka şehirlere, başka hastanelere gitmişler, kalanlarda gitmek için uğraşmaktadırlar. Ahi Evran Üniversitesiyle hastane arasındaki döner sermaye konusunun çözülmesi Kırşehir’in yararına olacağı gibi Ahi Evran Üniversitesi yanına yapılmakta olan hastanenin en kısa sürede bitirilmesi ve mevcut hastanenin de Devlet Hastanesi olarak çalışmalarına devam etmesi Kırşehir’in hayrına olacaktır.
Yılan hikayesine dönen bir çevre yolumuz var ki dillere destan. Ne siz sorun, ne ben söyleyeyim. Bu çevre yolunun bir an önce bitirilmesi Kırşehir’e büyük katkı sağlayacağı gibi hem Ahi Evran Üniversitesinin hem Avrupa’nın en büyük otellerinden olan Armas Otel’ in de tanıtımı ve müşteri kazanması için faydalı olacağı gibi aynı güzergaha yeni otellerin yapılmasına sebep olacaktır.
Sayın vekillerimiz, dikkat ederseniz yazımın başından itibaren vekillerimiz yazıyorum. Evet sizler artık bir siyasi partinin değil Kırşehir’in milletvekillerisiniz, sizlerde bunun bilincinde hareket etmelisiniz. Bu nedenle ayrışmayı bir tarafa bırakarak, Kırşehir için birleşmeli, birlikte hareket edilmeli ve bu demir birlikte dövülmelidir.
Türkiye ve Kırşehir her gün insanların öldüğü, meydanların kan gölüne döndüğü 12 Eylül 1980 öncesinde dahi siyasi görüş olarak, inanan-inanmayan, bizden ve bizden olmayan şeklinde bu kadar ayrışmadı.
Bu gün insanlar birbirlerine selam verirken siyasi görüşe göre selam verip, selam alıyorlar. Bu utanılacak bir davranıştır, ayıptır, yazıktır. “ İleride cenazemize gelip tabutumuzu tutamayacak, mezarımıza bir kürek toprak atamayacak insanlar için” birbirimizi kırmaya gerek yoktur.
Gelin Kırşehir’e yazık etmeyin, birlik ve beraberliği sağlayın ve bu demiri birlikte dövelim. Bunun için Sayın Valimiz Hüdayar Mete Buhara’nın başkanlığında ayda bir defa iktidarıyla, muhalefetiyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, Kırşehirspor Başkanıyla, basınıyla, doktoruyla, avukatıyla, iş insanlarıyla, muhtarlarla ilimiz dışında ki Kırşehirli derneklerle bir araya gelerek ayrışmadan, birlikte hareket edelim, kendimizi değil Kırşehir’i düşünelim, Kırşehir’in sorunlarını çözelim, Kırşehir’e hizmet etmenin yollarını arayalım. Genel Başkanlarınızın ve partinizin değil Kırşehir’in Milletvekili olun.
Sayın vekillerimiz maalesef iki kelimeyi bir araya getirerek düzgün, süslü, kibar, şatafatlı ve güzel konuşamam, yazı yazma yeteneğimde yoktur. Lakin işin içine Kırşehir girince, yüreğim bir başka atar, kanım deli akar. Bugün Yaratana sığındım cahil cesaretiyle sizlere seslenerek selam verip, kelam ederek, Kırşehir’in içerisinde bulunduğu durumu azda özetledim.
Maalesef Kırşehir olarak içerisine düştüğümüz ahval ve şerait budur. Bu ahval ve şeraitten kurtuluşumuzun yolu Kırşehirlilik ruhundan, dayanışmadan, birlikte hareket etmekten, Kırşehir’e sahiplenmekten, Kırşehir’deki dedikoduyu bitirmekten, etrafınızda ki yalakaları temizlemekten geçmektedir.
İleride çocuklarınızdan ve torunlarınızdan utanmak, istemiyorsanız, Kırşehir’e alnınız, açık, başınız dik şekilde gelmek istiyorsanız, size oy verenlerinin haklarını helal etmelerini istiyorsanız bu birlikteliği, dayanışmayı sağlamak ve Kırşehir’e hizmet ederek, kabuğunu kırdırmak, çehresini değiştirmek zorundasınız.
Kırşehir Milletvekilleri olarak Kırşehir’in içerisine düştüğü bu ahval şerait içerisinden çıkarmak için çalışarak, hizmet ederseniz yanınızdayım. Kırşehir’e hizmet etmezseniz, yatırımları engellerseniz karşınızdayım ve o zaman seyredersiniz gümbürtüyü.
Gümbürtü seyretmek istemiyorsanız, gelin bu demiri birlikte dövelim.