Erdem kelimesi yerine daha önceleri “insanın iyilik yapmasını ve kötülükten uzak durmasını sağlayan ruhi yetenekler için bir ahlak terimi olarak fazilet “kelimesi kullanılıyordu.
İnsanı erdemli yapan ve hayvandan ayıran temel özellik, ahlakıdır. Rahmetli S. Ahmet Arvasi hocamız, İnsan ve İnsanötesi kitabında, insanı ahlakına göre üçe ayırmıştı:
Hayvan İnsan, Dramatik İnsan ve İdeal İnsan diye.
Hayvan İnsan:
Hazlarına göre yaşayan, ahlaki değerlere uymayan, düşünmeyen, gününü gün eden tiplerdi. Duyuların lezzetine göre yaşamak, yemek, içmek çoğalmak… ve ötesine boş vermek bunların hayatının özeti gibidir. Hayvanlar gibi yaşayan bu tipler,insanı kendi nefislerinde alçaltmaktadırlar.
Dramatik İnsan:
Onlar ne hayvan adam ne de ideal insandırlar. İkisinin arasında yalpalayıp dururlar. İnsanlığın dramını yaşarlar. Bir yönü ile zalim, bir yönü ile mazlumdurlar. Derin bir iç çatışma içerisindedirler; bir taraftan nefsani diğer taraftan Rahmani…
Dramatik insan, ahlaki davranışlarında insanlığın dramını yaşayan sanatkarlara çok benzerler. Aynı anda hem iyiliği hem de kötülüğü birlikte yaşarlar. Bir tarafta muhteşem eserler yaparlar, yazarlar; diğer tarafta süfli bir hayatın içerisinde nefislerinin esiri olurlar. Dostlukları mevsimliktir, iyiyi ve kötüyü birlikte yaşamaktan çekinmezler.
İdeal İnsan:
Bunlar tıpkı Hz. Muhammed gibi yalnız ve ancak Allah’a tapınan ve ondan yardım dileyen, başkalarına boyun bükmeyen, insanları da aynı noktaya götürmek isteyen büyük dava adamları ve ahlak kahramanlarıdırlar. Onlar Allah’tan başka hiçbir şeye paraya, kadına- erkeğe, makama secde etmezler. Allah’tan başka ilah olmadığının idrakindedirler.
İdeal insanlar izzetlerine, şereflerine çok düşkündürler. Helal ve haramı bilirler.
Bunların hayatları erdemli/ faziletli insan olma mücadelesi ile geçmiştir. Kul hakkı yemezler. Adaletten asla ayrılmazlar. Yalakalık, döneklik, iki yüzlülük yapmazlar. Ahice bir hayatın içerisinde helal kazancını sevdikleri ve muhtaçlarla paylaşırlar. Parayla alınıp -satın alınmazlar. Bir eline ayı bir eline güneşi verseniz yine de yolundan dönmezler.
Onurlu bir hayat yaşayan, hak edene hakkını veren, dürüstlükten taviz vermeyen şeref ve ahlak timsali insanlara o kadar çok muhtacız ki…
“ Allah’tan başka ilah olmadığını” insanlara tebliğ eden, Mekke’de kuru ekmek yiyen, kendi dikişini kendi diken, insanoğlu insan, en büyük insan Hz. Muhammed’e ve onun yolundan giden , fazilet mücadelesi veren Alp-erenlere, erdemli ahilere selam olsun…