İnsanların doğasında var olan kibir ve gurur sınıf farkını ortaya koyarken, bir tarafta kibrin ve gururun verdiği egoyla üstün astı ezdiği bir kavram yüzünden doğan sahip uşak ilişkisi diğer taraftan kabullenmek zorunda kalan bir yoksul alt tabakada hizmetkar konumunda olan insanların kabullenmeleriyle doğan ezen ezilen arasında doğan sınıf farkı iki taraf arasında dengeyi bu şekilde sağlamakta.
Eğitimsizliğin üst seviyede olmasıyla beraber sınıfsal bir çatışma içerisinde olmadan alt tabakada itaat baş göstererek soylu alt tabakayı oluşturmuştur. Bu durum derebeylik ve ağalık sistemini beraberinde getirirken bu devrine göre değişiklik göstermiştir. Bununla birlikte despotluğu doğurarak fakir ve yoksul insanları sindirerek saltanat savaşı veren bir insan terminolojisi söz konusu olmuştur.
Buna göre zorunlu olarak yaşam mücadelesi veren alt tabaka uşak görünümünde hizmet eden insanların zoraki kabul etmek zorunda kaldıkları bir yaşam biçimini benimsemeye zorlandılar. İnsanlar genelde saygınlıklarını korumak ve var olduklarını göstermek için savaş verirler. Önemsenmediklerini gördüklerinde ya da hissettiklerin de bunun için savaşmaya her zaman hazır bir şekilde egolarını ortaya koyarlar.
Efendi-uşak ilişkisinde özgürlükten bahsetmek var olma sebebine aykırı olduğu kadar da uşaklarına özgür olma hakları yoktur, buna göre her zaman efendisine itaat eden ve onun toplum içinde saygınlığını kazanması için daha fazla efendisine hizmet ederek diğer efendilerin gözünde yüce bir konuma gelmesini sağlayarak efendisinin takdirini kazanması zorunlu bir görevdir.
Uşaklar nezdinde efendiler bilgili ve başarılıdırlar. Uşaklar kendilerini efendileriyle aynı kefeye koymaları ancak onları gülünç bir duruma sokarak alay konusu haline getirir.
Bugün bu durum ne tuhaftır ki İsrail, Amerika ve İngilizler arasında kapalı kapılar ardında yaşanmakta. Amerikan ve İngiliz ekonomisini elinde bulunduran Yahudi lobileri bu ülkeler üzerinde büyük bir egemenlik sağlayarak istediği gibi yön verebiliyor. Sanmıyorum ki bu kadar bu şımarık, kibir abidesi olan soysuz Yahudiler böyle bu şekilde şuursuzca davranış sergileyerek, Ortadoğu’da at koşturabilsin. Tarihler boyunca itilip kalkılan bu millet geçmişini unutmuş olmalı ki zavallı suçsuz bir ülkenin kadınını ve çocuğunu ya katlediyor veya yetim kalmasına neden olsun.
Eğer İsrail Efendi olduğunu bu ülkelere kabul ettirmemiş olsaydı, bu ülkelerin bir uşak gibi davranarak hizmetkârlığını yapmaz ve biraz olsun vicdanları sızlar ve insani değerlerini unutmazlardı. Biz İslam dünyası artık İslami boyutunu çoktan unutmuş durumdayız. Türk hükümeti dışında ses yükseltenin olmaması ve bu olanlara seyirci kalması artık Filistin ve 3 dinin başkenti olan Kudüs meselesinin ya rafa kaldırılmasını istemekteler veya terk edilmesinden yana tavır sergilediklerini bana düşündürmekte ne yazık ki.