Dünya nüfusu yaşlanırken doğal afet, salgın hastalık ve savaş gibi krizlerden en çok etkilenen yaşlıların ihtiyaçları konusunda gerekli önlemler alınmıyor.
Birleşmiş Milletler (BM), 66/127 sayılı kararıyla 15 Haziran'ı "Dünya Yaşlı İstismarı Farkındalık Günü" olarak belirledi. Bu bağlamda her 15 Haziran'da yaşlılara yönelik istismar, kötü muamele ve ihmale karşı farkındalık oluşturulması amaçlanıyor.
Yaşlı istismarı nedir?
Yaşlı istismarı, "fiziksel", "psikolojik", "ekonomik", "cinsel", "ihmal" ve "hak istismarı" gibi şekillerde ortaya çıkıyor.
Fiziksel veya psikolojik şiddetin yanı sıra yaşlı bir bireyin malı veya parasının izinsiz veya kandırılarak kullanılması, "ekonomik istismar" olarak adlandırılıyor.
Yaşlı bireyi, gıda, giyim veya ilaç gibi temel ihtiyaçlardan mahrum etmek "ihmal", zihinsel açıdan yetersiz göstererek maddi ve hukuki haklarından yararlanmak "hak istismarı" olarak tanımlanıyor.
Yaşlı istismarı, aile üyesi, eş, çocuk, akraba, arkadaş ya da komşunun yanı sıra bir yardımcı veya görevli tarafından da yapılabiliyor.
Bu tip istismarların huzurevleri ve uzun süreli bakım tesisleri gibi kurumlarda yaşanma oranlarının da yüksek olması dikkati çekiyor.
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) verilerine göre, huzurevleri veya bakımevlerindeki istismarların yüzde 32,5'ini psikolojik, yüzde 9,3'ünü fiziksel, yüzde 0,7'sini cinsel istismar vakaları oluşturuyor, diğerlerinin oranına ilişkin ise yeterli veri bulunmuyor.
Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin sorunu yaşlı istismarı, genellikle kayıt altına alınmıyor. Bu nedenle istismara uğrayan yaşlıların sayısının çok daha yüksek olabileceği tahmin ediliyor.
Acil durum ve kriz anları
BM, bu özel günün bu yılki temasını kriz dönemlerinde yaşlıların korunmasını desteklemek amacıyla "Acil durumlarda yaşlılara dikkati çekelim" olarak belirledi.
Bu temayla BM, hükümetlere, sivil toplum kuruluşlarına ve toplumlara acil durum müdahale stratejilerini geliştirirken yaşlıların güvenliğine öncelik vermeleri konusunda çağrı yapıyor.
Doğal afetler, salgın hastalıklar veya savaşlar gibi kriz anları, yaşlıları daha fazla etkiliyor.
Hareket zorlukları veya kronik sağlık sorunları gibi nedenlerle yaşlıların yardıma erişimi, tahliyesi veya tıbbi müdahalesi zorlaşıyor.
Özellikle Kovid-19 dönemindeki sokağa çıkma yasakları ve bakımevlerinde ihtiyaç duyulan çalışanların sayısının azalması gibi durumlar, yaşlı istismarının artmasına yol açtı.
Bu yüzden kriz anlarında yaşlıların ihtiyaçlarının ele alınması büyük önem taşıyor fakat acil durumlarda ve kriz anlarında yaşlılar göz ardı ediliyor.
BM, kriz dönemlerinde yaşlıların göz ardı edilmediği kapsayıcı politikalar geliştirilmesi çağrısı yapıyor.
Dünya nüfusu yaşlanıyor
Dünyanın pek çok ülkesinde nüfus hızla yaşlanıyor, 2050 yılına kadar her 6 kişiden birinin 65 yaş ve üzeri olacağı tahmin ediliyor.
2019 ile 2030 yılları arasında 60 yaş ve üzeri kişilerin sayısının yüzde 38 artarak 1 milyardan 1,4 milyara çıkacağı ve gelişmiş ülkeler başta olmak üzere küresel yaşlı sayısının genç sayısını geçeceği öngörülüyor.
Bu durum yaşlılara yönelik önlemlere gereksinimi artırıyor fakat yaşlı istismarı, hem gelişmekte olan hem de gelişmiş ülkelerde yeterince bilinmeyen bir sorun olmaya devam ediyor.
BM, yaşlı istismarını dünya çapında milyonlarca yaşlı bireyin sağlığını ve insan haklarını etkileyen küresel bir sosyal mesele olarak nitelendiriyor.
2023'te 60 yaş ve üzeri her 6 kişiden birinin istismara maruz kaldığını belirten BM, yaşlıların haklarını korumaya odaklanan küresel ve çok yönlü müdahaleye yönelik gerekliliğin altını çiziyor.
BM, politikaların toplumun her kesimine yani hem gençlere hem de yaşlılara yönelik gerçekleştirilmesinin gerektiğini vurguluyor.