Özel Musa Gül Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Op. Dr. Engin Özay:

“DİZ AĞRILARINA SON”

Şehrimizde faaliyet gösteren Özel Musa Gül Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Op. Dr. Engin Özay, diz ağrılarına yönelik en yaygın endişelerden birinin genellikle “dizde sıvı kaybı’’ olarak bilinen durum olduğuna dikkat çekti.

 Günümüzde çok görülen dizlerdeki sıvı kaybı yaşam koşullarını zorladığı gibi erken tedavi ve önlem alınmadığı sürece sağlık koşullarının da zorlayacağını bildiren Özel Musa Gül Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Op. Dr. Engin Özay, Eklem sıvısının azalması ya da tamamen bitmesi eklemde ağrı ve hareket kısıtlılığına yol açtığını ifade etti.

Diz sıvısı olarak bilinen sinoviyal sıvı yani eklem sıvısı, vücudumuzun doğal bir bileşeni olduğunu bildiren Ortopedi ve Travmatoloji Op. Dr. Özay, “Eklem sıvısı, kıkırdağı besler ve kayganlık sağlayarak rahat hareket etmemize olanak tanır. Ancak, diz ekleminde koruyucu görev yapan bu eklem sıvısının besleyiciliği ve işlevi zamanla azalabilir ve kıkırdak yapısı bozulabilecektir” dedi.

Ortopedi ve Travmatoloji Op. Dr. Özay, günlük yaşamımızı olumsuz etkenlere davet çıkarmamak için dizdeki sıvı kaybına açılan etkenler nelerdir ve nelere dikkat edilmesi konusunda  şu açıklamalarda bulundu.

“Vücudumuzu çalışan bir makine olarak düşünürsek nasıl ki makine parçalarının birbirini eskitmemesi, zarar vermemesi ve aşınmaması için yağlama yapıyorsak vücudumuzdaki en büyük iki kemik olan diz kemiklerinin birbirine sürtünüp aşındırma yapmaması, ekleme zarar vermemesi için eklem içerisinde sinoviyal sıvı adı verilen bir eklem sıvısı bulunur. Bu sıvı herkeste bulunur fakat bazı kişilerde çeşitli sebeplerle bu sıvı azalır ya da biter. Bu durumda vücut bu sıvıyı yeterli oranda temin edemez ve dışarıdan eklem içerisine enjekte edilmesi gerekir.

Türk araştırmacılar, karbondioksidi "temiz enerjiye" dönüştürecek cihaz geliştirecek Türk araştırmacılar, karbondioksidi "temiz enerjiye" dönüştürecek cihaz geliştirecek

EKLEM SIVISININ BİTMESİNİN NEDENLERİ?

“Yaşın ilerlemesi ile birlikte vücudumuzun sıvı kaybı kaçınılmaz olarak ortaya çıkar ama en önemli sebebi eklemlerin aşırı kullanılması ya da çok az kullanılmasıdır. Aşırı sportif faaliyetler eklemlere zarar vereceği gibi spordan ve hareketten tamamen uzak bir hayat yaşamak da eklemlerin çok az çalışıp güçsüzleşmesine sebep olur. Bunların yanı sıra fazla tuz tüketilmesi, yeterli su içilmemesi gibi durumlarda ise eklemlerimiz yeterli miktarda su temin edemeyecektir.

EKLEM SIVI KAYBI EN ÇOK KİMLERDE GÖRÜLÜR?

Ağır işlerde çalışan kişiler

Fazla kiloları olan kişiler

Az su tüketenler

Az hareket eden kişiler

Aşırı fiziksel aktiviteye sahip olan kişiler

Kalsiyum eksikliği yaşayan kişiler

Şeker hastaları

Kireçlenme sorunları olan kişiler”

Sinoviyal eklem sıvıları diz kıkırdağına baskı sonucu salgıladığını ifade eden Op. Dr. Özay, ilk tedavi hastanın durumuna göre egzersiz veya fizik tedavi yapılabileceğini bildirdi.

Uzman tavsiyesi ile uygun bir egzersiz ve fizik tedavi programına başlanabilir, kilo vererek eklem üzerinde yük hafifletilip aşınma ve sürtünme azaltılarak rahatsızlığın ilerlemesi yavaşlatılıp durdurulabileceğini belirten Özay, eklemlerin egzersizlerle güçlendirilmesi vücudun eklem sıvısı salgılamasına yardımcı olur.  Egzersizle yeterli sonuç alınamaz ise bu yöntemde ısrar etmeden diğer tedavi edici yöntemlere geçilmesi gerektiğini diz içi enjeksiyon uygulamalarına geçilebileceğini ifade etti.

Bunların başlıcaları PRP intraartiküler hyaluronik asit uygulamasında kişinin kendi kanından elde edilen PRP (Platelet Rich Plasma) maddenin enjeksiyonu ile yapılan tedavi tedavi yöntemini şu şekilde  ifade den  Op. Dr. Özay, “PRP iyileşmeyi hızlandırmak ve iltihaplanmayı ve mezenkimal kök hücre uygulamalarıdır. Tamamlanması yaklaşık 30-40 dakika süren PRP terapisi, hastanın kanının bir tüpte toplanmasıyla başlar. Trombosit bakımından zengin plazma, tam kanın diğer bileşenlerinden santrifüj yöntemi ile ayrılarak kullanılır. Çünkü trombositler, yaralı dokuları onarmak için gerekli olan büyüme faktörleri için doğal bir rezervuar görevi görür. Trombositlerin salgıladığı büyüme faktörleri, kolajen üretimini ve tendon kök hücrelerinde gen ve protein ekspresyonunu artırarak doku iyileşmesini uyarır. Bu büyüme faktörleri ayrıca kan akımını hızlandırır ve kıkırdakların daha sert ve esnek hale gelmesini sağlar” ifadelerini kullandı.

Eklem Sıvısı Enjeksiyonu

Özay, “Dejeneratif ve ya travma sonrası oluşan patolojilerden kaynaklanan ağrı veya hareket kabiliyetinin azalması durumlarında, riskli/hasarlı eklemlerin fizyolojik ve reolojik özelliklerin yenileyebilen bir sinoviyal sıvı alternatifidir. Eklem sıvısı enjeksiyonun amacı diz ekleminde yoğun bir sıvı ortamı sağlayarak aşınmayı sona erdirmektir. Enjekte edilen sıvı içerisinde Sodyum hyalüronat bulunur viskoelastik özellikleri nedeniyle sinoviyal sıvının temel birleşenlerindendir ve eklemlere kayganlık özelliği kazandırır. Bu uygulamanın en temel görevi ağrıyı kesmek ve eklemlere hareket kabiliyeti kazandırmaktır. Eklem sıvı takviyesi ile eklem beslenerek aşınmış kıkırdak parçalarının bir araya toplanması sağlanıp dizin tedavisine yardımcı olunur ama tam bir tedavi değil yardımcı bir tedavidir” dedi.

Tedavinin etkisi ortalama 5-6 ay sürdüğünü belirten Özey, etkisi geçince yeniden sıvı enjeksiyonu yaptırılması gerektiğini bildirdi. (HABER MERKEZİ)

Editör: Çiğdem Sönmez