Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kırşehir'e gelerek önce AK Parti İl Başkanlığı'nı ziyaret etti, ardından da esnaf ziyareti gerçekleştirdi.
Bakan Fidan gerçekleştirdiği ziyaretlerin ardından parti teşkilatıyla ve vatandaşlarla iftar programında bir araya geldi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Türkiye, 21 yılda, kelimenin tam anlamıyla çağ atladı. Buna hepimiz şahidiz. Dış politikamıza baktığımızda da aynı ivmeyi görüyoruz. Bugün Türkiye ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, dünyayı tehdit eden krizler, çatışmalar ve savaşlar karşısında sağduyunun, adaletin ve vicdanın sesidir. Zorlu bir coğrafyada, yaşamsal tehdit arz eden krizlere rağmen, başta bölgemiz olmak üzere, tüm dünyada barış ve istikrarın savunucusu olmaya devam ediyoruz" dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, çeşitli programlara katılmak üzere Kırşehir'e geldi. İlk ziyaretini AK Parti Kırşehir İl Başkanlığı'na gerçekleştiren Bakan Fidan ardından esnafları ziyaret etti. Kırşehir'de partilileriyle ve vatandaşlarla iftar programında da buluşan Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye'nin dış politikadaki başarısına vurgu yaparak, "Türkiye, 21 yılda, kelimenin tam anlamıyla çağ atladı. Buna hepimiz şahidiz. Dış politikamıza baktığımızda da aynı ivmeyi görüyoruz. Bugün Türkiye ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, dünyayı tehdit eden krizler, çatışmalar ve savaşlar karşısında sağduyunun, adaletin ve vicdanın sesidir. Zorlu bir coğrafyada, yaşamsal tehdit arz eden krizlere rağmen, başta bölgemiz olmak üzere, tüm dünyada barış ve istikrarın savunucusu olmaya devam ediyoruz" diye konuştu.
'BARIŞ VE İSTİKRARIN SAVUNUCUSU OLMAYA DEVAM EDİYORUZ'
Türkiye'nin bölgesinde yaşanan gelişmelerde elini taşın altına koyduğunu da sözlerine ekleyen Bakan Fidan, "Zorlu bir coğrafyada, yaşamsal tehdit arz eden krizlere rağmen, başta bölgemiz olmak üzere, tüm dünyada barış ve istikrarın savunucusu olmaya devam ediyoruz. Bakınız, Ukrayna’daki savaşta, 2 yılda, 500 binden fazla insan öldü. Yıpratma mücadelesine dönen bu savaş, hepimizin hayatını etkiliyor. Bu savaş, küresel planda enerji ve gıda krizi dahil, pek çok problemin tetiklenmesine neden oluyor. Barış ve küresel adalet için, elini taşının altına koyan tek bir lider var, O da Sayın Cumhurbaşkanımız. Bazı kesimler, Gazze'deki İsrail mezalimi karşısında da ses çıkarmıyorlar. Biz Türkiye olarak en başından beri şunu söyledik. Gazze’de derhal ateşkes sağlanmalı, insani yardımlar kesintisiz şekilde bölgeye girebilmeli ve artık adalet tecelli etmeli. Filistinli kardeşlerimiz, Doğu Kudüs’ün başkent olacağı egemen devletlerine kavuşmalıdır" ifadelerini kullandı.
'BİRKAÇ ÜLKE HARİÇ RAMAZAN AYINDA BİLE ATEŞKEŞE YANAŞMIYOR'
Gazze halkının cezalandırılmaya devam ettiğini de söyleyen Hakan Fidan, "Bugün birkaç ülke hariç bütün dünyanın derhal ateşkesin sağlanmasını ve iki devletli çözümü benimsediğini görüyoruz. Bütün bu çağrılara rağmen İsrail ve destekçileri, mübarek Ramazan ayında dahi ateşkese yanaşmıyor. Gazze, çoluk çocuk demeden topyekün hedef alınmaya, yerlerinden edilen insanlar açlıkla cezalandırılmaya devam ediyor. Bu ortamda, ateşkesin sağlanmasına ve insani yardımların ulaştırılmasına yönelik çabalarımızı var gücümüzle sürdürüyoruz. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. Bu haklı mücadelelerinde, sonuna kadar onların destekçisiyiz" ifadelerini kullandı.
'MİLLİ ŞAHLANIŞ DÖNEMİNDEYİZ'
Doğru ve adaletten yana olduklarını da söyleyen Fidan konuşmasını şöyle sürdürdü; "Biz her meselede, doğrudan ve adaletten yanayız. Bunu, Karabağ meselesinde de gösterdik. Hamdolsun, Karabağ’daki işgal son buldu. Geçtiğimiz hafta Bakü’deydim. Gürcistan ve Azerbaycan’la üçlü toplantımızı gerçekleştirdik. Orada da belirttiğim gibi, Güney Kafkasya’da barış ve güvenlik için aralanan tarihi bir fırsat penceresi var. Azerbaycan ve Ermenistan’ın bu tarihi fırsatı iyi değerlendireceklerine, müzakereleri bir anlaşmayla taçlandıracaklarına inanıyorum. Azerbaycan’la işbirliğimiz Türk Devletleri Teşkilatı nezdinde kurumsallaşarak devam ediyor. KKTC dahil bütün Türk Devletleri olarak entegrasyonumuzu hızlandırma, savunma dahil her alanda daha fazla bütünleşme arzusundayız. Son olarak, ortak yatırım fonumuzu kurarak, ekonomilerimizin de bütünleşmesi yönünde kararlı bir adım attık. Güçlü bir Türkiye’nin varlığı ve Türk Devletlerinin tek bir çatı altında birleşmesi, çok daha geniş bir coğrafyadaki soydaşlarımızı da mutlu ediyor. Onlara özgüven veriyor. İki gün önce Bursa’da Balkan göçmeni kardeşlerimize de söyledim. Bugün Balkanlar’da 30 yıl önceki tarifsiz acılar artık yaşanmıyorsa, bu güçlü bir Türkiye sayesindedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki bölgeyi sahiplenen barışçı politikalar sayesindedir. 21 yıldır olduğu gibi, önümüzdeki süreçte de ülkemizin egemenliğine, huzur ve istikrarına daima sahip çıkacağız. Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde oyun oynanmasına asla müsaade etmeyeceğiz. FETÖ, PKK, DEAŞ gibi terör örgütlerinin, sadece milletimizin değil, bölgedeki kardeşlerimizin huzuruna kastetmesine de izin vermeyeceğiz. Bu stratejinin son zamanlardaki en somut adımın, geçtiğimiz günlerde Irak’la attık. Iraklı muhataplarımız ilk defa, PKK’nın Irak’ın çıkarlarına aykırı hareket eden bir yasaklı örgüt olduğunu tescil etti. Bir milli şahlanış dönemindeyiz. Bu, merkezden yerele topyekün bir şahlanış." (HABER: FAHRETTİN TOKER)