CHP, Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları tarafından savaş meydanlarında kurulmuş Cumhuriyetin köklü çınarlarındandır.
İşte bu nedenle ülkenin temel yapı taşlarıyla oynanmaya kalkışıldığında ilk tepkiyi gösteren siyasi partidir.
Genel seçimlerden sonra CHP’de yapılan tartışmalar kongreler sürecini de başlattı. Mevcut Genel Başkanın adaylığına destek verenler var ve bir de “değişim” isteyenler var.
İşte böylesi bir tartışmanın yapıldığı ortamda parti kongrelerini başlatıyor. İşin ilginç yanı, sanki partide kendinden başka kimse yokmuş gibi yıllarca vekillik yapanlar da “değişim” diyorlar.
Kendilerini değiştirmeye niyetleri yok gibi, kimi değiştireceklerini de galiba bilmiyorlar.
CHP bu memleketin en eski partisidir, CHP kongrelerinde hep zenginlikler hakim olur, yani adaylar çıkar düşüncelerini yüksek sesle dile getirir, sorar ve sorgularlar. Kıran kırana bir yarış olur. Seçilene saygı gösterilir ve demokrasinin gereği olduğu kabul edilir, zaten doğru olanda budur.
Kırşehir’de de ilçelerin ve daha sonra yapılacak olan il kongresinin hazırlıkları parti yönetim kurulları tarafından yasal çerçevede yapılmaktadır. CHP’de parti üyeleri arasından mahalle ve köy delegeleri belirlenir, kongrede delegeler oy kullanmak suretiyle de yönetim kurullarını seçer. Bu günlerde bir tartışmadır sürüp gidiyor, delege nasıl belirlenecek, efendim partinin Anayasası olan tüzükte açık seçik yazılıdır. Ama uygularsınız, ama uygulamazsınız. Her nasıl yapılırsa yapılsın CHP’nin kayıtlı üyeleri arasından delege belirlenecektir. CHP de biat eden delege olmaz, CHP’nin delegesi birilerinin askeri hiç olmaz, kendi iradesi ile oyunu kullanır. Zira hatır gönül delegesi değil Cumhuriyet Halk Partisi’nin delegesidirler. Geçmiş kongrelere baktığımızda kendi yazıp çizdiği delege ile seçim kaybeden yöneticilerde oldu.
Bu süreç hiçbir zaman basit düşünülmemelidir. Çünkü belirlenen mahalle ve köy delegeleri, ilçe başkanlarını, il başkanlarını ve yönetim kurullarını belirliyor. İl delegelerinin belirlediği kurultay delegeleri ise genel merkezi doğrudan etkiliyor ve Genel Başkanı belirliyor. Genel Başkan da ülke siyasetinin etkin belirleyicilerinden birisi olarak görev üstleniyor.
Esas olan kimlerin delege, kimlerin il, ilçe başkanı veya yönetim kurullarında görev aldığından ziyade, kongrelerden CHP’nin daha da güçlenerek çıkmasıdır.
İlk önce ilçelerin kongreleri yapılacak. Cumhuriyet Halk Partisi’nde İlçe başkanlıkları çok önemli. Zira ilçeler, partinin ana yükünü çeker.
Partinin programını halka anlatmakla sorumludur,
Partiye üye kazandırmakla sorumludur,
Örgütlenmeden sorumludur,
Seçim çevresinde, partinin oyunun artırılmasından sorumludur,
Seçim sandık görevlilerinin eğitiminden sorumludur,
Seçimde sandığındaki her bir oya sahip çıkılmasından sorumludur.
Kırşehir’de Merkez ilçe ve diğer ilçelerin seçilen başkanları yukarıda belirlediğimiz sorumluluklarını yerine getirmekle yükümlüdürler. Başarılı olmak için tüm bunları eksiksiz olarak yerine getirmelidirler.
Şunu biliyoruz ki, siyasetin niteliksel varlığı üyelerin nitelikleri ile doğru orantılıdır. Nitelikli üye nitelikli doğru yönetimi seçme tercihini belirleyebilirse aynı doğrultuda başarı getirir. Bu kongrede seçilecek olan yönetim bundan sonra yapılacak olan bir yerel seçimlerde yetkili olacağı için başarılı olması şiarıyla nitelikli üye, nitelikli yönetim ile çalışmalar yapmayı düşünecektir.
Kongreler partinin seçimlere ve iktidara hazır olduğunu, iktidarda neleri yapabileceklerini anlatan platformlar olarak bilinmektedir.
Kongrelerde, başarının yol haritası çizilir.
Kongrelerde, hedefler konuşulur.
Tartışmalar yapılır, başarı ve başarısızlıklar anlatılır.
Eleştiriler ve öz eleştiriler yapılır.
İşte CHP’de başlayan olağan kongre süreciyle birlikte tüm bunları, ilçelerin kongrelerinde, il kongrelerinde ve büyük kurultayda izleyerek yaşayacağız.