İran'da ahlak polisi bir genç kızı saçını örtmediği için taciz ediyor. Sonra ismi Ahu Deryai olan bu kadın bu olayı protesto etmek için iç giysileriyle bir meydanda geziniyor. İran gibi bir ülkede buna cesaret etmek için insanda mangal gibi yürek olması gerekir değil mi? İşte bu kadında o yürek var ki bu protestoyu herşeyi göze alarak gerçekleştiriyor. Tabi bu arada kadının akıbeti belli değil. Kendisini ahlak polisi alıp götürüyor. Sonrası meçhul. Bu cesur yürekli kadını yürekten kutluyorum. Tek dileğim başına kötü bir şeyin gelmemesi. Tabii ki bu İran'da çok doğal. Umarım sağ sağlim kurtulur bu kızcağız.
ADAMI OLANLAR...
Eski Kızılay Başkanı'nın kızı Zehra Kınık 17 yaşındaki bir genci arabasıyla çarparak ölümüne neden oldu. Önce tutuklandı sonra adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Sonra bundan da kurtuldu ve serbestçe geziyor şimdi. Yargının bu kararını flan bir kenara bırakalım. İnsanın bir de kendi vicdanı var. Oda mı sızlamıyor? Gece yastığa başını koyduğunda nasıl huzurlu bir şekilde uyuyabiliyor? Buradan şunu çıkarıyoruz. İktidara yakın biriyseniz herşey size göre ayarlanıyor. Adam öldürmek dahil. İnanın benim vicdanım sızlıyor. Ya sizin?...
SEÇİM ÇOK GEREKSİZ
İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Ahmet Özer, terörle iltisaklı gerekçesiyle görevden alınarak tutuklandı. Yerine Belediye Meclisi'nde seçim yapılıp başkan seçmek varken yasa da bunu emrediyor, yerine Vali Yardımcısı kayyum olarak atanıyor. 10 yıl önce bir telefonla başsağlığı dileğinde bulunduğu için terör örgütüyle iltisaklı sayıldı belediye başkanı. Böyle bir şey varsaydı bu kişinin neden adaylığına YSK izin verdi? Bu olayın sıcağı geçmeden Mardin, Batman ve Halfeti Belediye Başkanları da görevlerinden alınıp yerlerine kayyumlar atandı. Diğerlerini bir kenara koyalım ve Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk'ü konuşalım. Bu arkadaş Mardin'de 3. kez seçiliyor ve hep görevden alınıyor. İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Ahmet Özer gibi terörle iltisaklı ise YSK neden defalarca Ahmet Türk'ün adaylığına izin veriyor? Ahmet Türk olayı da 10 yıl önce üstelik takipsizlik kararı ile serbest kalmış. Akıl tutulması gibi bir şey. İnsanın merak ettiği bu eylemlerin sonunun gelip gelmeyeceği ya da sırada kimler var. Peki bu seçilmiş insanlara oy veren seçmenin verdiği oyun ne anlamı kalıyor? Bu koşullarda seçim yapmak bile gereksiz. Seçimlerin bir sürüde masrafı oluyor. Seçimleri iptal edip bütün başkanları atama ile görevlendirelim. Aynen bakanların olduğu gibi. Böylece büyük masraflardan da kurtulmuş oluruz. Elimden gelen tek şey bekleyip görmek..
******
Kırşehirspor'u Kütahya'yı Kütahya'da yenerek 3 puan aldığı için yürekten kutluyorum. Spor yazısı yazmama kararı vermiştim. Ama bunu yazmamak olmazdı. Haftasonu ligin en güçlü ekiplerinden Bursaspor'u konuk edeceğiz. Zor bir maç. Ekibimize başarılar diliyorum. Bir aksilik olmazsa ben bu maça gitmeyi düşünmüyorum. Nedeni Kırşehirspor Yönetim Kurulu benim protokole alınmamam yönünde karar vermişler. Gerçekten çok komik bir olay. Bende sayın yöneticilerimizin zorda kalmamaları için şimdilik maçlara gitmeme kararı aldım. Şunu da unutmamalarını öneririm. Eleştiri muhatapları için en büyük destektir. Tabi anlayana, iyi niyetli olana. Maçı izlemek için protokol tribünü de şart değil sayın yöneticiler. Seyircilerin izlediği yeride mi yasaklarsınız? Yine de sizlere başarılar diliyorum. Sevgiyle kalın...