Gündem

BİR DOKUNDUK BİN AH İŞİTTİK!..

Aile Sağlık Merkezlerinde 1 Kasım’da yürürlüğe giren yönetmeliğe karşı hekimlerin, hemşirelerin ve ebelerin üç gün süre ile iş bırakması sonucunda yönetmelik karşısında mağdur olan sağlık çalışanları kadar Kırşehirli vatandaşlarda mağduriyet yaşadı.

Aile Sağlık Merkezlerinde 1 Kasım’da yürürlüğe giren yönetmeliğe karşı hekimlerin, hemşirelerin ve ebelerin üç gün süre ile iş bırakması sonucunda yönetmelik karşısında mağdur olan sağlık çalışanları kadar Kırşehirli vatandaşlarda mağduriyet yaşadı. 

Kırşehir’de Aile Sağlık Merkez’ine gelen vatandaşlar kilitli kapılar karşısında şaşırdı. Bu durum karşısında hekimlerin haklı olduğunu ancak mağdur olduklarını söyleyen Ali Uzun, “Vallahi devletin yanlış politikaları diyorum. Başka bir şey demiyorum yani bunlara. Burada halkı yani sağlığını tehdit ediyor bu şekilde. Yanlış uygulamalar, yanlış yaptırımlar direkt halkı etkiliyor.” diye konuştu.

Reçete yazdırmak için geldiğini ifade eden Ali Uzun, “Burada doktorları veya eczacıları etkileyecek bir durum yok. Burada sadece mağdur olan biziz. Raporlu alamıyorum. Bak yazdıramıyorum. Yazdırmayınca eczane vermiyor.” dedi. Grevde haberi olmadığını belirten Uzun, “Protestodan haberimiz yoktu. Ayrıntılarını bilmiyorum ama yani politikası yanlış bence. Vatandaş olarak eleştiriyorum yani. Ben her yerde vatandaş mağdur yani burada. Yukarıdakilerin saltanat sürmek için miydi yani bunları? Bir çözüm üretsinler diye seçiyoruz oraya.” diye sözlerini son verdi.

“GELDİK KAPI DUVAR”

İsmini belirtmek istemeyen bir vatandaş ise, “Bunlar niye böyle kapatıyorlar? Şimdi ihtiyacım var ben elim pansuman yaptıracağım. Geldiniz burada kapı duvar. Evet geldik yok elim ağrıyor. Vatandaş mağdur oluyor her türlü yani.” şeklinde konuştu.

Bugün pansuman yaptırması gerektiğini söyleyen vatandaş, “Ben bugün elimi pansuman yaptıracağım. Ha şimdi acile nasıl gideyim ben? Ne bileyim? Hayırlısı ne diyeyim? Emekliler daha çok mağdur. Emekliler her zaman mağdur.” ifadelerini kullandı.

Protesto edilirken vatandaşların düşünülmediği belirten Çağlar Pirihan, “Zaten bu memlekette sürekli bir şeyler protesto ediliyor. Şimdi bir şeyler protesto ederken vatandaşı düşünmek lazım. Çünkü gidiyorsunuz orada yaşlılar var, çocuklar var. Kırşehir'in diğer civar köylerinden gelenler var. İşte arabasını ödünç almış. İşte parası yeterli değil. Otobüsler saatleri yok köylerde. Geliyor Geri boş dönüyor. Ertesi gün bir daha, bir daha derken bu şekilde ne oluyor? İnsanlar burada mağdur oluyor.” dedi. Hastanelerin doluluğuna da dikkat çeken Pirihan, “Özellikle bu memlekette zaten şu an gidin hastanelere tıklım tıklım her yer. Gidiyorsunuz az önce diş doktoruna gittik kız kardeşimle. Diş hastanesine. Orada bile ellerinde telefon doktorlarının ayaklarını uzatmış yani orada hasta mı gelmiş, biri mi gelmiş, biri bir şey mi soruyor? Umurlarında değil.” ifadelerine yer verdi.

"HALKI BİLGİLENDİRMEDEN YAPILAN PROTESTO, MAĞDUR EDİYOR"

Çağlar Pirihan, “Bir şeyler protesto edersin ama bunun bir altyapısı vardır, altyapısını oluşturduktan sonra edersin. En azından halk bilgilenir, halkı bilgilendikten sonra protestoyu yaparsın halk da der ki ya ben pazartesi, salı, çarşamba günü randevu almayım protesto varmış der. Ona göre hayatını yönlendirir. Ama maalesef bizim bu ülkemizde böyle bir şey olmadığı için mağduriyet yaşanıyor.” dedi. 

“KIRŞEHİR’DE NÖBETÇİ ECZANE SORUNU VAR”

Kırşehir’de eczane sorunu yaşandığının vurgusunu yapan Pirihan, “Ya şimdi eczane konusuna gelince şöyle bir durum sıkıntısı var bu memlekette. Ben otuz yıl Antalya'da yaşadım. Hiç sıkıntı yaşamadım ama iki yıldır şu memlekette yaşadım ömrümden ömür gitti. Şimdi bakıyoruz nöbetçi eczaneye. İki tanesi de devlet hastanesinin tam dibinde yan yana. Yani şimdi bir tane de merkezde olsa, bu merkezden gelen adam eczaneden ilacını alıp geri dönse, hastaneye gidiyor. İki tane nöbetçi eczane yan yana. Ya bu çok absürt bir durum. Yani bu konuda da zaten vatandaş çok sıkıntı çekiyor. Özellikle Kırşehir'de çok sıkıntı çekiliyor. Ben eczacıya sordum. Dedim ki abi yani iki nöbetçi eczanenin yan yana olması saçma değil mi? Bizlik hiçbir şey yok. Sadece bunu söylüyorlar. Başka da hiçbir şey söylemiyorlar. Ilaçlara da zam geldi. Artık insanlar ağrı kesici almaya bile gücü yok. Bir ağrı kesici en ufak bir ağrı kesici bile 100 lira olmuş.” diye sözlerine son verdi.

AİLE HEKİMLERİ BU DURUMA NE DİYOR?

Kırşehir de aile hekimleri yaşanan mağduriyetlerini gazetemize anlattı. Aile hekimleri yaşadıkları mağduriyeti şu şekilde anlattı: 
"1 Kasım'da yürürlüğe giren Aile Hekimleri Sözleşme ve Yönetmeliği'ne itiraz etmek için 3 gün iş bıraktık. Maaş ve sözleşme ile ilgili olan bu yürütmelik kendi içerisin de çelişkiler barındırıyor. 6 ay da bir aynı hasta gelmek zorundaymış bizlere. Sağlıklı kişiler gelmek zorunda değil. Neden gelsin? Hasta gelmiyor diye maaş kesintisi nedir? Hastalar hastaneye gidecek ancak hastaneye de çok giderse bu sefer maaşımız kesilecek? Bir de hasta sayımızı düşürdüler. İlaç konusunda da bir anlaşma sağlanmadı… Antibiyotik, ağrı kesici, mide koruyucu gibi ilaçları da çok yazarsak yine maaşımız kesilecek. Bu ilaçlar hastanın lehine değil ki. Aleyhine. Evet Türkiye de antibiyotik kullanımı yaygın ancak bunun bizim sergilediğimiz performansla ne ilgisi var? Bizim hekimler olarak ne yapmamız lazım. Hasta çok gelse sıkıntı az gelse sıkıntı!"