Kırşehir bana huzur veriyor, birçok arkadaşım şehirden sıkılmış ama ben seviyorum memleketi. Özlüyorum. Hele Ahi Stadyumu ve çevresi bir başka cezp ediyor beni. Çocukluğumuzun, gençliğimizin geçtiği yer, en çok sevindiğimiz en çok üzüldüğümüz yer Ahi Stadyumu. Kırşehir’e geldiğimizde ilk uğrak yerimiz, içine girmesek de yanından gelip geçtiğimiz yer.
Hafta sonunu Kırşehir’de geçirdik, Kırşehirspor-Bucaspor maçını da seyretmek nasip oldu. Ahi Stadyumu’na geldik, gençliğimizin idolleri ve bize ağabeylik, rehberlik yapmış iki büyüğümüz Abdurrahman Cem ve Muzaffer Atabay da maça gelmişlerdi. Birlikte anılarımızı tazeledik ve maçı seyrettik.
En son Ankaraspor maçında seyretmiştim Kırşehirspor’u. O takım ile Bucaspor maçını oynayan takım arasında büyük farklar gördüm. O gün 70-80 metre arasında oynayan takım, bu gün 30-40 metre mesafede oynadı. Başka bir değişle savunma ve hücum hattı arasında 30-40 metre mesafe ile oynadı. Alanı daralttı ve rakibine oynama alanı da imkânı da bırakmadı. Yerinde kaymalarla topun olduğu yerde çoğaldı.
Benim için takımın yaptığı en önemli işlerden biri de topu rakibe verip kendi alanını kapatmasıydı. Çok doğru bir sistemde oynadılar. Rakip orta saha üzerinde topla oynadı. Belki iyi oynuyormuş gibi göründü ama maç boyunca tek bir pozisyon üretemedi. Biz böyle oynamaya devam edersek hem skor olarak hem de puan olarak kendimizi yukarılara taşırız.
Ben devre arasında bu takıma şu kadar defans, bu kadar orta saha, bu kadar da hücum oyuncusu takviye yapılmalıdır yaklaşımına da katılmıyorum. Buca takımına bakın; Yasin Öztekin, İlhan Depe, Erhan Çelenk, Sefa Yımaz gibi Süper Lig oyuncusu almışlar, samimiyetle soruyorum! Oyuna ne gibi katkıları oldu?
Kaliteleri ve tecrübeleri tartışılmaz ama Allah Aşkına bir fark yarabildiler mi? Bu oyuncuların bile fark yaratamadığı ortadayken biz kimi alacağız da takım şahlanacak?
Böylesi oyuncuların bile oyuna katkı yapamamaları bizim doğru oyunumuzdan kaynaklandı. Biz oyunu 70-80 metrede oynasaydık bu yıldızlar bizi kevgire çevirirdi. Biz 30-40 metrede oynayıp rakibe oyun alanı bırakmadığımız için bu oyuncular sahadan silindi.
Bence yapmamız gerekenleri yapan bir takım olmuşuz. Doğru oynuyoruz. Bu oyunumuzu iki yönlü (savunmada ve hücumda) oynayabildiğimiz zaman her takımı yeneriz. Planımız tek yönlü oynamaksa devre arasında belki hızlı bir hücum oyuncusu almamız fayda sağlayabilir. Bunun dışında bir takviye boşa harcanmış kaynak olur diye düşünüyorum.
Koşan, mücadele eden, alan daraltan özverili oyuncularımızı da kutlamak isterim. Kardeşlerim; futbol sahaları sizlerin mabedi, mahremi, dükkânı ya da adına ne derseniz deyin sizin ekmek paranızı kazandığınız yerlerdir. Bucaspor maçında olduğu gibi koşun mücadele edin, ekmeğinize aşınıza kimseyi ortak etmeyin, dükkanınıza hırsız sokmayın. Ayrıca siz mücadele edip başarılı oldukça yönetimin de eli güçlenecek sizler için daha fazla imkânlar sağlayacak ortamlar oluşacaktır. Yani başarınız yine size dönecektir.
Biz rahat koltuklarımızda maçı seyrettik. O takımın sahaya çıkmasında perde arkasında büyük bir emek ve özveri var. Zamanını, parasını ve her şeyini ortaya koyarak takımı sahaya çıkaran kardeşlerimizi de unutmayalım. Var olun!