BAŞLIK-SIZ

İnsanlar arasındaki başarı ve başarısızlık farkı, büyük ölçüde, gördükleri şeylere zekalarını işleterek bakmasını bilip bilememekten ileri gelir.

Bir çoğumuz kendimizi  tahsil görüyor, birşeyler ögreniyor sanıyorken, halbuki vakit geçirmekle, eğlenmekle meşgul olduğumuzun farkına varamadık.

Zaman ilerleyince öyle bir duruma geliyoruz ki, artık zihni ve bedeni hiç bir faaliyet gösteremiyoruz.

Hem kendimize,hem de başkalarına yük olmaktan başka bir işe yaramıyoruz.

Bu münasebetle; Belki yeri değil olabilir. Özrümü baştan belirteyim. Bir ağabeyimizin sayfasında hatırlattığı  bundan en az elli yıl öncesine ait öğrendiğimiz ve anlatıp güldüğümüz bir  fıkra;

Zamanın birinde genç bir çocuk varmış.Çocuğun aklı fikri sapan ile kuş avlamakmış.

İş o kadar çığırından çıkmış ki akıl hastanesine yatırmak zorunda kalmışlar.

Bir kaç ay akıl hastanesinde yattıktan sonra doktorlar bu çocuğu taburcu etmek istemişler ve konuşmaya başlamışlar.

“Evladım biz seni artık bırakalım evine git.Dışarı çıkınca ne yapacaksın “ diye sormuşlar.

Genç çocuk dışarı çıkınca tekrardan kuş avlamaya devam edeceğini söylemiş.

Doktorlar bu cevabı alınca bir süre daha hastanede tutmaya karar vermişler.

Aradan bir süre daha geçmiş ve tekrar konuşmuş doktorlar.Ama cevap aynı.Sapan ile kuş avlayacak başka cevap yok.

Bu böyle uzun süre devam etmiş.

Aradan bir sene geçtikten sonra doktorlar aralarında konuşup şu çocuğu tekrar çağıralım bakalım bir gelişme var mı diye.

“Evladım bak uzun zamandır buradasın.Seni artık evine gönderelim .Buradan çıkınca ne yapacaksın “Diye sormuşlar.

Genç çocuk bu sefer evine gideceğini söyleyerek doktorları şaşırtmış.Birbirlerinin gözlerine bakarak ve kafa sallayarak olumlu bir gelişme olduğunu tasdik etmişler.Doktorlardan birisi bir soru daha sormuş.”eve gidince ne yapacaksın ?

Aileme evlenmek istediğimi söyleyeceğim demiş.”Peki nasıl olacak bu iş “diye sormuş bir diğer doktor.

“İşte eve gideceğim.Bana bir kız bulun diyeceğim.Kız bulununca sözleneceğim.Ardından nişanlanacağım.Daha sonra da düğün yapıp evleneceğim “demiş genç,

Doktorlar sevinmiş tabiki verdiği cevapların mantığından.

Tamam evladım çok güzel demiş doktor.Peki düğün bittikten sonra ne yapacaksın?

-eve gideceğim.

-peki eve gidince ne yapacaksın?

-yatak odasına gideceğim.

-peki sonra ne yapacaksın evladım?

-eşimin gelinliğini çıkartacağım.

Doktorlar tekrar birbirlerinin gözlerine bakmış ve kafa sallayarak bakarak iyileştiğine karar vermiş.

Ama doktorun biri sorularına devam etmiş.

-Evladım gelinliği çıkartınca ne yapacaksın?

“soyacağım ve külodunu çıkartacağım doktor bey “demiş.

Doktor oldu olacak son bir soru sorayım da aklımızda kuşku kalmasın demiş.

Son soru şu.

Evladım külodunu çıkarınca ne yapacaksın demiş muzipçe.

Çocuk heyecanla “NE YAPACAĞIM DOKTOR BEY.KÜLODUNUN LASTİĞİNİ ÇIKARTIP SAPAN YAPACAĞIM VE KUŞ AVLAYACAĞIM" demiş…

Eskiden bunu anlatarak insanları güldürürdük.

Şimdi ise günümüze uyarlarsak;

Gün geçtikçe iyice anlaşılıyor ki;

Birilerinin kafalarına koyduklarını asla değiştirmedikleri gerçekliği devam ediyor...

Sevgi ve saygılarımla.