Denizlerde 15 Nisan'da başlayan av yasağı 1 Eylül itibariyle sona erdi. Denizlerde av yasağının sona ermesiyle birlikte pek çok kentte balıkçılar, limandan ayrıldı. Balıkçılar "Vira bismillah" diyerek denize açıldı. Denizcilerin limanlardan denize açılmasının ardından Kırşehir'de de tezgahlar şenlenmeye başladı.
2024-2025 su ürünleri av sezonu, 1 Eylül itibarıyla başladı. 15 Nisan'da ara verilen denizlerde gırgır ve trol yöntemiyle balıkçılık faaliyetleri, yaklaşık 4 buçuk aylık aranın ardından tekrar başladı. Denize açılan balıkçılar ağlarını büyük bir heyecanla denize bıraktı.
YENİ SEZONDA BİZİ NELER BEKLİYOR
Kırşehir’de işletmesinde hizmet veren balıkçılar, sezon başladığında balık piyasasında bizi nelerin beklediğini anlattı. Balıkçı esnafı, sezonun 1 Eylül gibi başladığını söyledi.
Çok canlı bir sezonun bizleri beklediğini belirten Kırşehir'in balıkçı esnafları, “Aldığımız duyumlar ve geçen haftalarda da gidip gördüğümüz manzaraya göre müthiş bir balıkçılık sezonu bekleniyor eğer çok büyük bir sıkıntı olmazsa. Başta palamut olmak üzere sonrasında lüfer. Hamsi de çok olacak diyorlar ama lüfer ve palamut bol olursa hamsiyi aynı zamanda yem olarak yerler büyük ihtimalle. Hamsi, balıkçıların 12 ayına bedel, diğer balıklar en fazla 2-3 ay idare ediyor. Çünkü hamsi dondurulsa da 12 ay boyunca hem millet hem restoranlar faydalanıyor” diye belirtti.
Fiyatlar nasıl olacak?
Günümüzde artık hiçbir şeyin ucuz olmadığından söz eden balıkçılar, balığın fiyatını denizdeki verimliliğin belirlediğini söyledi. Esnaflar, “Deniz balığında şöyle oluyor, çok fazla balık çıkarsa fiyatlar düşer. Örneğin bugün hamsinin kasasını 200 TL’ye alırsın, yarın hamsi çok azalırsa 400-500 TL’ye alırsın. Bu tamamen denizin durumuna bağlı ne kadar çok balık tutulursa fiyatlar da o oranda düşer. Kültür balıklarında ise sabit bir fiyatlandırma var, istedikleri kadar çekiyorlar. Piyasayı onlar yönlendiriyor. Bir de balıkları buraya getirtirken verilen mazot parası, işçiliği de var. Maliyetler yükseldi” diye konuştular.
Çocukların gelişimi için çok önemli...
Balığın yaraları saymakla bitmediğini anımsatan esnaflar, “Bütün balıkların bir faydası vardır. Ama benim edindiğim tecrübeyle söylüyorum hamsinin yeri apayrı. Özellikle çocuklar üzerinde. Hiç unutmam Bir yerde okumuştum, sanırım İtalya’da öğlen yemeğinde çocuklara hamsi veriyorlarmış. Zekâ gelişiminde gerekli olduğu için” ifadelerini kullandı.
Ülkenin tüm bölgelerinden balık aldıklarını söyleyen şehrimiz esnafları, bu durumda kendilerinin balık alacakları bölgeyi seçme gibi bir lükslerinin olmadığından bahsederek, “Bizim tercih hakkımız yok, balık nerede olursa biz ona göre şekilleniyoruz. Maliyet yönünden de öyle bir hakkımız yok çünkü balığın nereden çıkacağı belli değil. Mesela Karadeniz’de 3 gün fırtına oluyor o zaman balık olmuyor. Bu sefer Akdeniz balıklarına ya da Ege balıklarına yöneliyoruz. Bu durumun piyasası denize bağlı olduğu için anlık olarak değişiyor” diye ekledi.