“AYİNİN GİRİŞ DUASI“

İnsanlık tarihi kötülükleri azaltma, aşma süreciyle ilerlemektedir. Bu tarih mülkiyetin “kutsallığı“ masalının tarihidir. Mülk sahipleriyle, mülksüzlerin kıyasıya kavgasıdır. Köleleştirilen mülksüzlerin muktedirlerin gücünü korumak için nasıl kullanıldıklarının sayısız örneğinin sergilendiği tarihtir. Bu tarih muktedirlerin tükenmeyen yalanlarının tarihidir. Miras; vahşi, kanlı ve ölümcül olarak sonrasına aktarılmaktadır. Varlıklarını masallarla besleyen ve destekleyen muktedirlerin geride bıraktıkları ise acıdan ve gözyaşından başka bir şey değildir.

“Yenilenlerin tarihidir bu anlatacağım.

Tarihleri anlatılamayacak olanların tarihi.

Adları sokaklardan adları kitaplardan silinenlerin tarihi.

Zalime karşı başkaldırdıkları söylenmeyecek olanların tarihi.

Dünyayı değiştirme çabaları yadsınanların tarihi.

Unutulmaya razı olmayanların tarihi.

Dünyanın bir gizli tarihi bu

Dünyayı değiştiren düşüncelerin tarihi

Ve dünyanın değişmesinin tarihi

Bir düşünceler tarihidir bu ve düşünenlerin tarihi

Erkeklerin ve kadınların tarihi

Coşkularının ve hayal kırıklıklarının tarihi

Bir insanlık destanının tarihi

Kahramanları, kurbanları, korkakları, cellâtlarıyla

Ve ermişleri, engizisyoncuları, havarileri, hainleri

Ve zalimleriyle insanlık tarihi.

Ünsüzlerin, adı bilinmeyenlerin destanıdır bu

Ve işçilerle köylülerin yalın davranışlarını,

Şairlerin, eylemcilerin ve filozofların

Yüce gönüllü hallerini tanıyanların destanı,

Bir çığlık ve gözyaşı tarihi.

Bir güller ve tozun tarihi.

Bir buzul ve yakan kumullar tarihi.

Bir akıl ve delilik tarihi,

Soyluluk ve utancın tarihi

Çünkü tadını yitiren tuzun öyküsünü öğrenecektik,

Kumların içinde yiten coşkun ırmağın öyküsünü

Kayalara tırmandıktan sonra sakinleşen

Ve acı kıyıları yalamaya gelen dalgaların öyküsünü.

Ama yenilenen şafakların öyküsünü de öğrendik.

Aydınlık sabahların, cömert hasatların öyküsünü

Ve ışığın kalbinde havalanan kuşların öyküsünü.

Hiç gerçekleşmemiş eski düşün tarihidir bu

Ama topraklayan düşün tarihi.

Hep hayal kırıklığına uğramış

Ama kendisiyle barışık bir insanlıktan doğan

İnsanların gördüğü düşün tarihi,

İnsanların insanlığa doğru uzun yürüyüşünün tarihi.

Umuda ihanet eden bir büyük düşün tarihidir bu.

Ama bu düş karşısında kazanılan zafer

Umutsuz bir zaferdir aslında.

Yer altı mezarlarında okunacak bir tarihtir bu.

Bizden çok uzaklardan gelip

Çok uzaklara gidecek bir tarih!“

Özün özü: İnsanlık tarihi çığlık ve gözyaşı tarihidir.