ANAYASA MAHKEMESİ ESKİ BAŞKANI YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN İLE ÖZAL’IN ESKİ PRENSİ VE SIR KATİBİ CAN PULAK’A AÇIK MEKTUP:

Sayın Yekta Güngör Özden’i 1966 yılından beri tanırım.

Sayın Özden 1966 yılında Ankara Barosuna kayıtlı bir gariban Avukat, bendeniz ise Emekli Hakim Albay ve Avukat Aziz Baban’ın yanında çalışan zavallı bir avukat katibiydim.

Yekta Güngör Özden ile sık sık Anafartalar Caddesindeki eski Adliye Sarayında görüşüyor ve edebi konular üzerine sohbetlerde bulunuyorduk.

Müşterek dostumuz Erşan Oteli’nin sahibi Kilisli Hemşehrimiz Mennan Erşanlı’nın otelindeki sohbetlere katılıyorduk.

Hatta 1989 yılında Selanik Caddesi’ndeki

Büyük Erşan Oteli’nin açılışını bizzat Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Yekta Güngör Özden yapmıştı.

Özden, galiba 1979’da Cumhuriyet Senatosu’ndaki CHP’li, Kontenjan Senatörleri ve Tabii Senatörlerin ( 27 Mayıs 1960 darbesini yapan ve kendilerini ömür boyu senatör ilan eden, halkımız tarafından seçilmemiş  senatörler) desteğiyle Anayasa Mahkemesi Üyeliğine seçildi.

Sayın Özden, sık  sık gazeteler, radyo ve televizyon haberlerinde yer alarak kendisini ciddi şekilde  yıpratmıştır.

Eğer akıllı hareket etse ve bir Yüksek Yargı Üyesi gibi davransaydı 2000 yılında Cumhurbaşkanı seçilmesi kuvvetle muhtemeldi.

Can Pulak’ı iyi bir gazeteci olarak bilirdim.

Cumhurbaşkanı Özal’ın Çevre Danışmanı ve Sır Katibiydi.

Geçenlerde yapılan şaibeli Gazeteciler Cemiyeti Kongresinde maalesef Özden ve Pulak adeta şanlı/şerefli

geçmişlerini inkar ettiler ve belki de

Gazeteciler Vakfı’nın Mütevelli Üyesi olabilmek için  45 yıldır Gazeteciler Cemiyetinde Başkan Yardımcısı ve Başkan olarak üst düzey görev yapan Nazmi Bilgin’in safında yer aldıkları Ankara kulislerinde dillendirilmektedir.

Nazmi Bilgin politbüro üyesi midir ki 45 yıldır Gazeteciler Cemiyetinde üst düzey yönetici olarak görev yapmaktadır?

Gazeteciler Cemiyeti neden Vakfa dönüşme gayreti içerisindedir ?

Gazeteciler  Cemiyetiyle  Gazeteciler Vakfı arasındaki fark nedir?

Gazeteciler Vakfı’nın Gazetecilere ne gibi maddi ve manevi bir katkısı olacaktır?

Bir ayağı çukurda olan 2 mümtaz şahsiyetten Gazeteciler Vakfı ne gibi bir hizmet beklemektedir?

Nazmi Bilgin’in listesinde yer alan Can Pulak’ın Divan Başkanlığına seçilmesi gayri kanuni değil midir?

Başkanlık seçimini az bir farkla kaybeden tecrübeli Gazeteci ve Yazar Nursun Erel’in mahkemeye başvurması halinde seçimin iptali kuvvetle muhtemel midir?

Bu durumda Anayasa Mahkemesi’nin anlı şanlı medyatik eski Başkanı’nın devreye girmesi sözkonusu mudur?

Bundan sonra gazetecilerin TOBB, TESK ve TZOB  vb diğer STK. Başkanları şu zamandan beri görev yapıyorlar diye haber yapmaları mümkün müdür?

Keyfiyeti kamuoyunun dikkatine sade bir vatandaş sunuyor, Özden ve Pulak’tan mümkünse, doyurucu ve tatminkar bir cevap bekliyorum.

En derin saygılarımla.

Vahit Özdemir

Emekli Diplomat

Nürnberg, 11 Ekim 2024