Aileleri erkek sporu diye istemedi ama Dünya Şampiyonu oldular…
ŞAMPİYON BOKSÖRLER OLİMPİYAT HEDEFİNDE!
Dünya Gençler Boks Şampiyonasına Kırşehir'den katılan Sudenur Aslan 81 kg'de ve Yoncagül Yılmaz ise 70 kg Dünya Şampiyonu olarak altın madalyanın sahibi oldu. Şampiyonlar memleketi Kırşehir'de Türk bayraklarıyla donatılan araç konvoyuyla karşılandı.
Karadağ'ın Budva kentinde düzenlenen Dünya Gençler Boks Şampiyonası'na Kırşehir'den katılan Sudenur Aslan ve Yoncagül Yılmaz, Türkiye'yi başarıyla temsil ettiler. Finalde rakiplerini yenen Sudenur Aslan 81 kilogramda, Yoncagül Yılmaz ise 70 kilogramda Dünya Şampiyonu olarak altın madalyanın sahibi oldular.
Şampiyonluğun ardından Kırşehir'e gelen sporcuları karşılayan Kırşehir Gençlik ve Spor İl Müdürü Yasin Çakmakçı, "Göreve daha yeni başladım. İki tane dünya şampiyonu ile karşılaşmak beni çok mutlu etti. Sporcularımıza çok teşekkür ediyorum" dedi.
'AİLEM ERKEK SPORU DİYE İSTEMEDİ, HIRS YAPTIM DÜNYA ŞAMPİYONU OLDUM'
Sporcu Sudenur Aslan (18), "2020 yılından bu tarafa boks yapıyorum. 2021'de üst miniklerde Türkiye ikincisi oldum. 2023 yılında yıldız kızlardan Türkiye 3'üncüsü, 2024 yılında Türkiye şampiyonu ve dünya 3'üncüsü oldum. Bu yıl da dünya şampiyonu oldum. Çok fazla hayallerimiz var. Avrupayı gördük, dünyayı gördük. Tek hedefimiz kaldı, o da olimpiyat. Oraları da inşallah görürüz. Aslında ailem istemedi bu sporu yapmamı. Çok hırs yaptım, inandım kendime. Ailem boksu hep erkek sporu olarak görüyordu. Antrenörümün sayesinde buralara kadar geldim. Aldığım derecelerden sonra ailem benimle gurur duyuyor" diye konuştu.
'YENİLGİSİZ AVRUPA ŞAMPİYONUNU YENEREK BAŞLADI BENİM HİKAYEM'
Sporcu Yoncagül Yılmaz (17), "6 yıldır boks yapıyorum. Antrenörümün Kırşehir'e tayini çıkmasıyla birlikte bu spora başladım. 2020 yılından bu tarafa resmi maçlara çıkıyorum. 5 yıldır milli takımdayım, 4 kere Türkiye şampiyonluğum, 3 kere avrupa 3'üncülüğüm var. 2023 avrupa şampiyonuyum, 2024 dünya ikincisiyim, 2025 yılında ise dünya kupası şampiyonuyum. Bu işin sırrı çok çalışmak ve emek vermek. Çok çalışcaz, emek vercez ve hayallerimize kavuşacağız. Ailem beni her zaman destekledi. Antrenörüm Mehmet hoca okulları geziyordu, benim de okuluma geldi. Hocamla yolumuz kesişti ve tanıştık. Sonrasında salonda çalışmalara başladık. Yoğun çalışmaların ardından bir baktım dünya şampiyonuyum. Çok mutluyum, ilimize ve ülkemize bu madalyayı kazandırdım. İstiklal marşımızı okutturdum, çok gurur vericiydi. Rakiplerimi sürekli analiz ediyorum. Kurallar belli olur olmaz hemen rakiplerimizin analizine yoğunlaşıyorum. Onlar da bizleri analiz ediyorlar. Hiç unutamadığım bir olayı paylaşmak istiyorum. 2023 yılında yarı finalde Ukraynalı rakibim 3 kere Avrupa şampiyonuydu. Benim o zamanlarda hiç Avrupa şampiyonluğum yoktu. Avrupada hep 3'üncülükle kalıyordum. Çok tedirgindim, kız yenilgisizdi. Benim asla unutamayacağım bir maçtı. Kendime olan inancım çok azdı. O maçı çok şükür kazandım. Rakibimin ilk yenilgisi ben oldum. Hiç unutamadığım bir anı kaldı bende" ifadelerini kullandı.
'KIZIMLA GURUR DUYUYORUM'
Milli Sporcu Yoncagül Yılmaz'ın annesi Selma Yıldız, "Çok gurur verici. Kızımla gurur duyuyorum. Kendisi bu sporu yapmayı çok istiyordu. Bende hep kendisine saygu duydum. Boks çok zor bir dal. Anne yüreği işte ne kadar istemesem de kızımın isteğini kırmak istemedim, hep destek oldum" dedi.
'KIZIMIN YUMRUK YEDİĞİNİ GÖRÜNCE KALBİM DAYANMIYOR'
Milli Sporcu Sudenur Aslan'ın annesi Emine Aslan, "Ben kızımın sporu yapmasını hiç istemedim. Çok kızdım, bize yanlış geliyordu. Bilmediğimiz bir meslekti. Sudenur'un zoruyla, antrenörümüzün tavsiyesiyle uzun çabalar sonucu ikna olduk. Bizde kabul etmek zorunda kaldık. Kızımın ekranlarda yumruk yediğini görünce oturup ağlıyorum. Anne olarak kalbim kaldırmıyor. Her şey evladımızın geleceği için" diye konuştu.
'KIZ ÇOCUKLARI BU SPORU YAPAMAZ DERDİM'
Sudenur Aslan'ın babası Salih Aslan ise şunları söyledi;
"Kızımla gurur duyuyorum. Çok gururlu ve mutluyum. İnşallah başarısının devamının gelmesini dilerim. Kırsal kesim insanı olduğumuz için kız çocukları bu sporu yapamaz diye tereddüttüm vardı. Çocuğumuz çok istedi. Yaklaşık 6-7 yıldır bu sporla ilgileniyor. Kızımın isteği, antrenörümüzün güveniyle kabul ettik, bir nevi mecbur kaldık. Gerek bizim gerekse çevrenin düşüncesiyle 'kız çocukları bir adım geride' olarak bakılıyordu. Ama gerçekten alakası yok. Başarı başladıkça ve devamı da geldikçe gerçekten kadınların da bu sporcu yapabileceğine inandık. Sporun erkeği veya kadını diye bir ayrımı yokmuş."