Aşağıdaki şiir birbirini tamamlayan coğrafyada doğup gelişmiş olan Ahilik ve Bektaşiliğin yapısal-kültürel benzerliklerini çok açık ve net ifade eder.
Kurdular yer sofrasını Ahi Evran-Hacıbektaş On ikinci yüzyılda Kızılırmak kıyısına Su akıp gidiyor arı, duru Sivas'tan beri Bir suya baktılar bir Baranlı Dağlarına Sonra yüzlerine, el sıkıştılar:
"Nidelim din ayrılığını, nifak sokar insanlar arasına"
"Tanrı özdeştir bütün insanlarla"
Üretmeli, çalışmalı insan, akıl o zaman akıl olur.
İlim o zaman ilim olur, ahlâk o zaman yaşar gider sonsuzca
Başkalarına yük olmayalım insan kardeşlerim
Su, toprak, ateş, rüzgâr olalım
Ölümsüzdür ruhlarımız, kardeştir yılanla kurbağa
Aslanla geyik, tebessümü eksik etmeyelim dudaklarımızdan
Çok zulüm gördü Anadolu, kastı kavurdu
Moğollar, Selçuklular, Osmanlılar...
Kurdu otağını Dedebağ'a Hacıbektaş,
Bir selam eyleyelim Ahi Evran Sultan'a
Kırıp geçirmişler Malya Ovasında
Babaileri Selçuk sultanları
Bir muhtıra da benim için ver kardeş Ahi Evran
Biz ki Türk'üz, düşünürüz Türkçe, yazarız Türkçe, okuruz Türkçe
Yunan, Bizans, Hitit, Moğol, Selçuklu, Osmanlı, Asya-Türk geleneği
Bozamaz töremizi hiçbir güç; yeryüzü, gökyüzü onlarda olsa da
Çırak, kalfa ustamız bir kilimin nakışları, sanat, zanaat
İlk örgüt dokulandı Ankara'da yaşadı 51 yıl, Ahi Cumhuriyeti
İş, aş, dayanışma, üretim, paylaşım özgür
Uzanır günümüze orta malı sandıkları, kardeşlik, yiğitlik, sevgi
Bağlılıktır başka ilkemiz örgütlü üretime
Bilgi, bilge, meslek, devlet ve ahlâk Korur bağımsızlığı sonuna dek
Gün gelir bulursun Mustafa Kemal'in pınarını Ankara’da İçersin oluklarından kana kana, sanatta, kültürde, dilde, işte, düşüncede birleşti Hacıbektaş, Ahi Evran, yoğurdu harcını uygarlığın!...
Halka inan, hak için, öldür bencilliğini, durdur, çıkar çarkını.
Hizmet et, ululara, dervişlere, millete, öpmeden el-etek
Yüreğin yumuşak, dostların bol olsun
"Acı cahiller arasındaki âlime, bir de itibardan düşene"
"Zenginken fakir olana!" Böyle buyurmuş Şeyh Edebâlî
Bir otağ kuralım Kırşehir'de Ahi Meydanı'nda
Değerini bil sanatın, bilimin, ölçülü olsun sözün, yerinde söyle
Selam eyleyin Hacıbektaş'a şimdi düşünüyordur bilgeliğin sınırlarından
Dökülüyordur gül yüzünden akan tebessümlü güzel sözleri:
"Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır"
"Bir elmanın yarısı erkekse diğer yarısı kadındır"
Tatlı dilini kirletme kimsenin arkasından
Yoktur bizim töremizde dedikodu kovuculuk, gıybet
Elin, sofran, kapın açık olsun
Gözün, dilin, belin bağlı ortak kültürümüzdür bu bizim
Buluşurlar Ankara coşkusunda Hacıbektaş-Ahi Evran
Şeriat olur hukuk kapısı, tarikat, yol yordam siyasi parti
Hakikat ilim yolu, marifet devlet kurar Mustafa Kemal yolunda
Fütüvvet, genç-yiğit, cömert demektir ulaşır aydınlığına
Türk rönesansının bir haysiyetsizin dizinin dibinde çöktürme
Anadolu insanını
Ahi Evran çok çektik yüzyıllar boyu, öğrettin dik yürümesini Ahlâkı, erdemi, iş içinde eğitimi yıllar yılı Bıktım, usandım, parayı din, dini para yapan soygunculardan Yetiş Hacıbektaş, yetiş Ahi Evran, pirim babam, dedem
Bir otağ daha kuralım Kızılırmak kıyısında unutmayalım Yunus Emre'yi
Ak Kızılırmak'ım Kızıldağ'dan yakma otuzyedi insanımı
Yeşersin, dalları budaklarıyla fidanlarım
İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın Erzincan'da, Çorumda, Maraş'ta
Ne güzel söylemişsin Hacıbektaş! Bir olalım, iri olalım, diri olalım!"
Hür olalım, üretmesini de bilelim, paylaşmayı da sonsuzca.
(*) Şairin “Islığını derin çal…” adlı eserinden…