Gündem

Açtı ağzını yumdu gözünü!..

Kayyum atamaları üzerine CHP’li Belediye Başkanları 30 Kasım’da Ankara’da bir araya geldi.

Kayyum atamaları üzerine CHP’li Belediye Başkanları 30 Kasım’da Ankara’da bir araya geldi.

30 Kasım 2024 tarihinde CHP’li Belediye Başkanları Ankara’da CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in çağrısı üzerine buluştu. Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu ise yapılan toplantı ardından sosyal medya hesaplarından “Hep birlikteyiz, dosta güven, olmayana kaygı olsun! Yürüyelim arkadaşlar!” ifadeleriyle ortak çağrıyı paylaştı. Özellikle son zamanlarda art arda yaşanan kayyum atamalarının üzerine yapılan toplantıda belediyelerin açtığı kreşler, SGK borçları, konser harcamaları gibi konular da ele alındı.

“Halkın Belediyesi, Halkın İradesi” sloganı ile bir araya gelen CHP’li Belediye Başkanları toplantısının ardından sonuç bildirgesi yayımlandı. Yayımlanan sonuç bildirgesinde, “Halkın desteğini ve teveccühünü kaybeden, Türkiye'yi çoklu krizlerin içine sürükleyen, ülkenin geleceğinden çok kendi siyasi varlığını düşünen iktidarın Cumhuriyet Halk Partili belediyelere ve belediye başkanlarına dönük hukuk dışı, akla ve vicdana sığmayan, CHP'nin iktidar yolculuğunu durduramayacak olan topyekün saldırısına karşı hep beraber, en güçlü ve kararlı şekilde bir arada durma irademizi bu bildirge aracılığıyla bir kez daha tüm halkımızla paylaşıyoruz.” ifadelerine yer verildi.

CHP’nin birinci Türkiye’nin partisi olmasında halkçı belediyecilik anlayışının etkili olduğunun ifade edildiği bildiride “Türkiye'de nüfusun üçte ikisine, ekonominin dörtte üçüne ev sahipliği yapan kentleri yönetme sorumluluğunu yüklemiştir. Halkımızın bize verdiği bu büyük sorumluluğun bilincindeyiz. Halkın ve ülkenin yararına hiçbir şey üretmeyen, siyaset anlayışının merkezine halkın yararını değil kendi çıkarlarını koyan iktidarın Cumhuriyet Halk Partili belediyelere dönük saldırılarının tam da bu sebeplerden kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. Belediyelerimizin ürettikleri hizmetlerin bir sonraki seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi iktidarını inşa ettiğinin herkes gibi iktidar da farkındadır.” ifadeleri kullanıldı.

Kayyum atamalarının CHP belediye ve belediye başkanlarına değil CHP’ye oy veren vermeyen tüm halka yapılan bir saldırı olduğu vurgulandı.

Yayımlanan sonuç bildirgesinde yer alan maddeler:

1) İktidarın sandıkta kazanamadığı belediyelere dönük başlattığı kayyım saldırısı halkın sandıktan çıkan iradesini, yani milli iradeyi hedef alan bir siyasi darbe girişimidir. Haklarında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan seçilmiş belediye başkanları, İçişleri Bakanlığı tarafından alınan kayyım kararlarıyla görevden uzaklaştırılmakta, yerine gelecek isim belediye meclislerinden seçimle değil iktidar tarafından atamayla belirlenmektedir. Bu şekilde ülkemizde demokrasinin kalan son kaleleri de iktidar tarafından yıkılmak istenmektedir.

Sadece Esenyurt'u, Ovacık'ı veya kayyım atanan diğer belediyelerdeki seçmenleri değil, tüm milleti ve milletin iradesini hedef alan bu saldırıların karşısında hep birlikte mücadele edecek, milli iradeyi hedef alan bu gayrimeşru, hukuk dışı girişimlere asla teslim olmayacağız. Halkın belediyelerine, halkın iradesine sahip çıkacağız.

2) Türkiye'nin en büyük ilçesi olan Esenyurt'un seçilmiş belediye başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tam bir aydır; iktidarın, eski ortaklarından öğrendiği kumpas yöntemleriyle, hukuk cellatlarının verdiği kararlarla hapiste tutulmaktadır. Sadece Prof. Dr. Ahmet Özer'i ve Cumhuriyet Halk Partisi'ni değil, tüm Esenyurt halkını hedef alan bu hukuksuzluk derhal son bulmalı, belediye başkanımız serbest bırakılmalıdır.

3) Cumhuriyet Halk Partili belediyeler iktidarın sosyal devlet uygulamalarında bıraktığı büyük boşluğu kendi imkanları dahilinde kapatmaktadır. Tüm halkımız bu durumu görmekte ve belediyelerimizi takdir etmektedir. Son yerel seçimler bunun en açık ispatı olmuştur. Bu kapsamdaki örnek uygulamaların başında, sayıları 650'yi aşan ve 50 binden fazla çocuğumuzun ve ailelerinin yararlandığı kreşler gelmektedir. Kreşlerimizde çocuklarımız ucuz, kaliteli, güvenli ve nitelikli bakım hizmetine ulaşıyor. Kreşlerimiz sayesinde kadınların istihdama ve sosyal hayata katılımının önü açılıyor. İktidarın kreşlerimizi usulsüzce kapatmayı amaçlayan son girişimi kreşleri değil kadınları, çocukları, aileleri hedef almaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, belediyelerimizin açtığı kreşlerimizin sayısını artırmaya devam edeceğiz. Kreşler çocuklarındır, kadınlarındır, halkındır. Dokundurtmayız, kapattırmayız!

4) Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri çalışamaz hale getirmek için iktidarın yürüttüğü saldırılardan bir diğeri, yıllardır belediyelerimiz üzerinde uygulanan ekonomik ablukadır.. Kamu bankalarının kredi vermekten kaçınması, merkezi yönetimin yerel yönetimlere dönük kaynak dağıtımındaki adaletsizlikler, uluslararası kredilerin keyfi şekilde onaylanmaması gibi uygulamalar yıllardır devam etmektedir. Bugün İzmir Selçuk Belediyemizde olduğu gibi belediyelerin önemli gelir kaynaklarına el konulması bu ekonomik ve mali baskılara dair bir başka örnektir. Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin mevcut SGK, vergi ve kamu borçları tam da bu uygulamalar nedeniyle oluşmuştur. Üstelik bu borçların önemli bir bölümü AK Parti döneminden kalmıştır. Son olarak 27 Kasım tarihinde yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile belediyelerimizin iştiraklerine ait borçların da belediyelerimizin gelirleri üzerinden kesilmesi yoluna gidilmiştir. Tüm bunlar belediyelerimizin halkçı belediyecilik uygulamalarını, halkın nitelikli kamu hizmetinden yararlanmasını engellemeyi amaçlamaktadır. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler olarak bugüne kadar bu baskıların hiçbirine boyun eğmedik, bu baskıları mazeret görmeden çalışmaya devam ettik, bundan sonra da devam edeceğiz. Kamunun kaynaklarını yani halkın parasını en verimli ve adaletli şekilde kullanmayı, halkın parasını halk için harcamayı sürdüreceğiz.

5) İktidarın ranttan yana siyasi tercihleri nedeniyle ortaya çıkan ekonomik krizin yükü halkın omuzlarına yüklenmek isteniyor. Bu ekonomik darboğazın yol açtığı ağır koşullara karşı Cumhuriyet Halk Partili belediyeler olarak kadınların, gençlerin, emekçilerin, işsizlerin, emeklilerin, çiftçilerin, üreticilerin, yanında en güçlü şekilde duruyor, ihtiyaç sahibi olan her kesime sosyal koruma sağlıyoruz. Geçim krizine karşı CHP'li belediyeler, iktidarın bütün saldırılarına ve engelleme girişimlerine karşı halkın sığındığı güvenli limanlar olmaya devam edecek. Gelecek seçimlerde iktidar olup Türkiye'yi bu ağır ekonomik ve sosyal krizden çıkarıncaya dek halka bir nebze olsun nefes aldırmak için çalışmaya devam edeceğiz. Yine bu anlayışla belediyelerimizde çalışan emekçilerimizi enflasyona ve pahalılığa karşı koruyacak, iktidarın aksine emekçileri açlık sınırının dahi altındaki ücretlere mahkum etmeyeceğiz.