Bizi biz yapan en değerli duygularımızdan olan vicdan ve merhamet duygularımızı, kaybetmeden, hep canlı tutarak, yüce Peygamberimizin hadis-i şeriflerinde bizlere naklettiği gibi: "Kendisi için istediğini, din kardeşi için de istemeyen mümin olamaz." hadisini hayatlarımıza düstur edinerek, zorda ve sıkıntıda olan, imdat bekleyen insanlara yardım etmeyi kendimize şiar edinelim.
İnsanlık dünyasının imtihanı devam etmektedir. Bu dünyada yaptığımız hayır ve hasenat, iyilik ve yardımlar, bizim ekim tarlalarımızdır. Neyi bu dünyada ekersek, ahirette onu biçeceğiz. Yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz, makam ve mevkilerimiz, mal ve şöhretimiz bizim değil, ancak yedirdiğimiz, içirdiğimiz, giydirdiğimiz iyilikler bizimdir.
Cennetimizin de, cehennemimizin de anahtarı bu dünyadan geçmektedir. O zaman, ne duruyoruz? Bu dünyada maddiyat gözlüğüyle baktığımız gözlerimizi, maneviyata; katılaşan kalp ve vicdanlarımızı, merhamet ve vicdana teslim edip, iyilik, yardımlaşma, doğruluk ve adalet ikliminde ahiret biletimizi almak dileğiyle, tüm sayfa arkadaşlarımızın, sevdikleriyle birlikte mübarek Cuma akşamı ve Cuma’sını şimdiden tebrik eder, saygı ve sevgilerimizi sunarız.