ABARTILI GÖSTERİŞ VE KİBİR İSLAM DİNİNCE YASAKLANMIŞTIR.(2)

Önceki yazımda, abartılı gösteriş ve kibrin İslam dinince yasaklandığını ayet ve hadislerle beyan etmiştim, konuya ilişkin açıklamalarıma devam edeceğimi iletmiştim. Bu yazı önceki yazımın devamıdır.

Kibir, büyüklenmek Allah’a boyun eğmemek demektir. Büyüklük Allah’a mahsustur. İnsanın kibirlenmesi Allah’a ait bir özelliğin kendinde bulunduğunu iddia etmesi anlamına gelir ki, işte bu haddini bilmemektir.

Karun haddini bilmediğinden Cenab-ı Hak onu cezalandırmıştır. Kasas suresinin 76-77-78-79-80-81-82 ve 83. Ayetlerinde bu haddini bilmeyen insanın nasıl cezalandırıldığı yazılıdır;

76﴿ Kārûn Mûsâ’nın kavmindendi. O, gücüne dayanarak onlara haksızlık etmekteydi. Biz ona öyle hazineler vermiştik ki sadece anahtarlarını güçlü kuvvetli bir ekip bile zor taşırdı. Halkı ona şöyle demişti: “Sakın şımarma! Bil ki Allah şımarıkları sevmez.

77﴿ Allah’ın sana verdiğinden âhiret yurdunu kazanmaya bak ve dünyadan nasibini unutma! Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de insanlara ihsanda bulun. Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışma! Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez.”

78﴿ Kārûn, “Bu serveti sahip olduğum bilgi sayesinde elde ettim” diye karşılık verdi. Bilmiyor muydu ki Allah ondan önceki kuşaklardan, ondan daha güçlü ve daha çok servet biriktirmiş kimseleri helâk etmişti. Ama suçluluğu kesinleşmiş olanlara artık günahları sorulmaz!

79﴿ Kārûn gösterişli bir şekilde kavminin karşısına çıkardı. Dünya hayatını arzulayanlar, “Keşke Kārûn’a verilenin bir benzeri bize de verilseydi! Doğrusu o çok şanslı!” derlerdi.

80﴿ Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise şöyle derlerdi: “Yazıklar olsun size! İman edip iyi işler yapanlar için Allah’ın mükâfatı daha üstündür. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir.”

81﴿ Sonunda biz onu ve evini barkını yerin dibine geçirdik. Artık Allah’a karşı ona yardım edecek adamları olmadığı gibi, kendi kendini kurtarabilecek durumda da değildi.

82﴿ Daha dün Karun’un yerinde olmayı isteyenler bu defa, “Yazıklar olsun bize! Demek ki Allah rızkı kullarından dilediğine bol bol, dilediğine de ölçülü veriyormuş. Allah bize lutufta bulunmuş olmasaydı, bizi de mutlaka yerin dibine geçirmişti. Vah ki vah! Demek inkârcılar iflâh olmazmış!” der oldular.

83﴿ İşte âhiret yurdu. Onu yeryüzünde haksız üstünlük kurmak ve bozgunculuk çıkarmak istemeyenler için hazırlamış bulunuyoruz. İyi son, Allah’a karşı gelmekten sakınanların olacaktır. Buyurulmuştur.

Hazinesinin sadece anahtarlarını güçlü kuvvetli kimselerden oluşan bir ekibin taşıyabildiği Karun, servetine güvendiği, böbürlenerek gururlandırdığı, çeşitli kötülükler ve bozgunculuklar yaptığı için Allahü Teala onu serveti ile birlikte yerin dibine geçirmiştir.

Kulun vazifesi, Allah’ın buyruklarına uymak, sahip olduğu imkanlara aldanıp böbürlenmemektir.

Okuyucularıma sağlıklı günler diliyorum…