Gündem

21. YÜZYILDA YAŞANAN İNSANLIK DRAMI

İnsan hakları, bireylere insan olarak tanınan haklardır. İnsanın devlete karşı sahip olduğu haklara insan haklar denmektedir. İnsan hakları, insanın doğal vazgeçilmez haklarıdır. Ancak günümüzde dünyadaki birçok ülkede insan hakları’nın çiğnendiği ve yok sayıldığı görülmekedir. Günümüzde özellikle Orta Doğuda dünyanın gözleri önünde yetmiş yıldır insan haklarının tüm ilkeleri çiğnenerek büyük bir trajedi yaşanmaktadır. İsrail, Birinci Dünya savaşı devam ederken dönemin İngiltere Dışişleri Bakanın Balfour tarafından yayınlanan deklerasyon ile bölgeye yerleşmiş, 1948`den itibaren de yazılmış tüm uluslararası kuralları ve temel insan haklarını hiçe sayarak Filistin Halkını kendi topraklarında mülteci ve rehin durumuna düşürmüş, binlerce Filistinliyi öldürmüş, hapsetmiş ve sürgün etmiştir.

İsrail, toprak genişleme planlarıyla ilhak etmek istediği bölgelerde yaşayan Filistinlilerin topraklarını terk etmeleri için politikalar geliştirmiştir. İsrail, yerleşim planlarında Filistin’in sadece toprağını değil özellikle Filistinliler için geleceğin umudu sayılan ve oranı toplumun yarısından fazlasını teşkil eden özellikle çocuk, genç, yaşlı demeden insanları öldürmektedir.

Günümüzde İsrailin yaptığı bu soykırım tüm insanlığı ayaklar altına almıştır. Ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere tüm dünya buna seyirci kalmaktadır. Bu konuda özellikle Avrupa ülkeleri’nin iki yüzlülüğünü tekrar tüm dünya tekrar görmüştür. 10 Aralık 1948 Yılında yayınlanan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde bahsedilen Bütün insanlar haklar bakımından özgür ve eşit doğarlar. Kimse ırk, cins, dil, din ve siyasal düşüncelerinden dolayı kınanamaz. Yaşamak ve özgürlük herkesin hakkıdır. Kölelik ve kulluk yasaktır. İşkence yasaktır. İnsana insanlık dışı hareketler yapılamaz.

İnsana yakışmayacak cezalar verilemez. Maddelerin sadece kağıt üzerinde olduğu açıkça görülmektedir. Oradaki özellikle çocukların gençlerin yaşlıların insanların hayatları, yaşamları, hayalleri ve umutları umursanmadan görmezden gelinmektedir. İnsan hakları açıkca işgal edilmektedir. Özellikle kadınların çocukların hayattan, yaşamaktan, nefes almaktan, eğitimden yoksun kalması gibi birçok haktan yoksun bırakılması İnsan haklarının hiçbir denli uygulanmadığı açıkça görülmektedir. Öte yandan Dünya’nın süper gücü olarak bahsedilen ülkeler çıkarları doğrultusunda hareket ettiğide göz ardı edilmemelidir. Birleşmiş Milletler Örgütü’nün sessiz kalması devlet başkanlarının sadece ekranlarda birkaç kelime edip bu konulara değinmemesi utanç verici bir durumdur. Bundan dolayı burada başta güçlü Müslüman ülkeler bu duruma tepki göstermeli ve bu duruma kalıcı olarak çözüm bulmalıdır.

Dünya herkesin rahatça yaşayabileceği, insanca hayatını sürdürebileceği kadar büyük ve güzel bir yer olduğunu unutmamak gerekiyor. Her insanın, insan gibi, eşit, adil yaşamaya hakkı olduğu asla unutulmamalıdır. Orada her gün onlarca insan hayatını kaybetmektedir ve orada bir çocuğun bir insanın hayatı hayalleri yaşama umutları istekleri umursanmadan herkesi ayırt etmeden öldürmektedirler. Umuyorum ki Dünyadaki bu büyük soykırım daha çok dile getirilir ve tüm ülkeler bu sorunun üzerine gider. Dünyada ki her bir ferdin yaşama, eğitim alma, düşünce ve fikirlerini beyan etme hakkı vardır. Barış, özgürlük, kardeşlik ve daha güzel bir dünyada yaşamanın mümkün olduğu asla unutulmamalıdır.