Saygıdeğer Kırşehirliler,
Bilindiği üzere yıllardır Kırşehir’i ve Ahiliği, ilke ve prensiplerini yurt içi ve yurt dışında tanıtmak amacıyla Ahilik Bayramları, bu cümleden olmak üzere de çeşitli etkinlikler düzenlenmeye gayret ediliyor. Bu gayretleri takdirle karşılamamıza rağmen yıllardır kayda değer bir başarı elde edemediğimizi de görüyoruz. Bu kentimizin tanıtımı açısından son derece üzücü bir durumdur. Bu konudaki yetersizliğimizden dolayı başta Kayseri, Konya olmak üzere başka iller bu etkinliklere ev sahipliği yapma arzularını çeşitli vesilelerle dile getiriyorlar.
Bu yıl da Ahilik kutlamaları aynı şekilde sönük geçeceğe benziyor. Bunlara bir de korona salgını eklenince arzu edilen amaçlara ulaşılamayacağı bugünden belli oluyor. Bunlara bir de kendi başarısızlıklarımız eklenince durum daha vahim bir hal alıyor. Bu konuda son başarısızlık örneği 3 Eylül 2021 Cumartesi günü Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün faaliyeti ile ortaya çıktı:
2021 yılının Ahi Evran Yılı ilan edilmesi ve Ahilik Haftası münasebetiyle Kırşehir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen “I. Geleneksel Okçuluk Müsabakası Minikler Puta Koşusu” adı altında bir turnuva yapılmış ve yarışma bize göre kelimenin tam anlamıyla bir fiyasko ile sonuçlanmıştır. Şöyle ki:
Gençlik ve Spor İl Müdürü Geleneksel Türk Okçuluğu Federasyonu Başkanlığı ile temasa geçerek Kırşehir’de bir geleneksel okçuluk yarışması düzenlenmesi ve bunun önümüzdeki yıllarda da yapılarak geleneksel hale gelmesi için mutabakata varmışlar. Bu teşebbüsleri için ilimiz adına gurur duyduk, tebrik ederiz. Ama fiyasko dememize neden olan birtakım eleştirilerimizi de ifade etmeden geçemeyeceğim. Bunları aşağıda kamuoyunun bilgisine ve görüşüne sunuyorum:
Bununla ilgili olarak federasyon bir miktar malzeme yardımı yapmış, altı adet puta (Ok hedefleri ve ayakları) göndermiştir.
Tören günü geldiğinde Federasyon Başkanı İstanbul Okçular Vakfı’ndan bir tarihçiyi yanına alıp gelmiştir. O sıcakta çocuklar ve davetliler protokol konuşmalarını dinlemiş, il büyüklerinin birbirlerini ağırlamalarına tanık olmuşlardır. Gençlik ve Spor İl Müdürü Federasyon Başkanına, Federasyon Başkanı Gençlik ve Spor İl Müdürüne, Federasyon Başkanı Valiye, Belediye Başkan Yardımcısına, Gençlik ve Spor İl Müdürü tarihçi konuşmacıya… Tam anlamıyla “Körler sağırlar, birbirini ağırlar” şeklinde plaket veya hediye alışverişi olmuştur. Bunun yanı sıra sunucunun ikide bir “ödül” deyişi de ayrı bir garabettir. Çünkü “Bu hangi başarının ödülüdür?” “Ne yapılmıştır?” onun yerine “Günün anısına bir plaket takdim ediliyor.” dese daha mantıklı olurdu. Önüne gelen sunucu olursa böyle olur.
Bunun yanı sıra tören alanının arkasında Ahi Evran Camii’nden kaldırılan cenazeler için cemaatin gölgelenmesi için hazırlanmış seyyar güneşlikler vardı. Bunlar neden açılıp kullanılmadı da hem çocuklar hem de protokol ve konuklar güneş altında bırakıldı?
Bu konuda düne kadar sporcuların haberi dahi olmamıştır. Geleneksel okçulukta millî veya geleneksel kıyafet giymek gerekirken, kıyafet hazırlanmamış, Gençlik Merkezi’nin Yaz kurslarında eğitim alan 30 kadar çocuğa birer tişört giydirip yarışmaya sokulmuşlardır.
Bundan daha önemlisi bu çocuklar saat 10’dan 16.30’a kadar güneşin altında ayakta bekletilmişlerdir. Bu süre içinde çocuklara ve davetlilere bir bardak su dahi verilmemiştir. Çocuklar saat 13’e kadar tören alanında bekletilmiş, çocuklar aç bilaç, susuz olarak yarışmalar için stada götürülmüştür. Bırakın yemek vermeyi, bunlara en azından ekmek arasında bir parça peynir, bir ayran ikram edilemez miydi? Bu iş için bütçeniz yoksa Kırşehir Belediyesinden katkı talep edilemez miydi? Eminim ki Kırşehir Belediyesi konukları ve çocukları aç susuz bırakmazdı. Şurası bir gerçek ki gözlemlediğimiz kadarıyla Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü hakemlere dahi bu sıcaklarda bir şişe su vermemiş, hakemler bile kendi imkânlarıyla su temin etmişlerdir.
Ahiliği tanıtmak maksadıyla düzenlenen teatral gösteri de tam bir rezaletti. Çünkü Ahilik ile Mevlevîliğin asla barışamadığı herkesçe malumdur. Ahi Evran 90 yaşındayken Türkmenlerin özgürlüğü için Moğollara karşı kalkışmada bulunmuş, Mevlânâ’nın müridi olan Caca Bey tarafından şehit edilmiştir. Ayrıca gösterideki kostümler de komikti. Gerçekle ilgisi yoktu. Böyle bir gösterinin daha özenli dramatize edilmesi, hiç olmazsa sema gösterisinin çıkarılması gerekirdi. Bunu gösteriyi düzenleyenlerin cehaletine vermek gerekir. Ama bir uzmandan görüş alınamaz mıydı?
Yozgat Merkezden bir takım, Şefaatli ilçesinden bir takım yarışmaya davet edilmiştir. Ancak Kırşehir merkezinde “Kırşehir geleneksel Atlı Okçuluk Kulübü” adlı geleneksel okçuluk kulübü olduğu halde bu kulüp ne organizasyona, ne de törene davet edilmiştir. Hâlbuki geleneksel okçuluğu yıllardır ilimizde başarıyla sürdüren, yurt içinde çeşitli yarışmalar katılan şehrimizin tek okçuluk kulübü bu yarışmalarda Gençlik Merkezi ile beraber yarışmaya ev sahipliği yapabilirdi.
Neden çağırılmadı? Onlar tevazu gereği oraya geldiklerinde neden organizasyon dışında bırakıldı? Kırşehir’i temsil edecek çok sayıda sporcu yetiştiren bu kulübe neden ilgi gösterilmedi?
Bunun yanında Kırşehir’i her yönüyle tanıtmayı amaçlayan “Kent Konseyi” neden bu etkinlikte yer almadı? Neden buraya gelen çocuklara “Kırşehir’den memnun ayrılacakları küçücük bir hediye verilmedi? Örneğin bu hediye üzerinde Kırşehir yazan bir tükenmez kalem, bir Kırşehir magneti, Kırşehir türkülerini veya kültürünü içeren bir CD, Valiliğimizin veya Belediyemizin hazırlattığı Ahilik ve Kırşehir’i tanıtan bir broşür vs. olabilirdi. Bu hediyenin çok yüksek olmayan maliyeti de her türlü şekilde karşılanabilirdi.
Kentimize gelen konukları “Ahi Evran, Ahilik, Ahiliğin Prensipleri” hakkında bilgilendirmenin yanında, Kırşehir’in ünlü yerleri “Ahi Evran Türbesi, Cacabey Medresesi, Âşık Paşa Türbesi” ziyaret ettirilip, kent hakkında tanıtım yapılabilirdi. Bu iyi bir fırsat idi. Gerektiği gibi değerlendirilemedi. Dışarıdan gelen bir yabancı tarihçi ahiliğin merkezi olan Kırşehir’de bize “Ahiliği ve Ahiliğin okçulukla ilgisini” anlatmaya kalktı. Tereciye tere sattı. Kentimizde bunu anlatacak akademisyen yok muydu?
Şayet Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü “Bu işi tek başımıza organize ederiz, mükâfatı, övgüyü yalnız biz alırız” diyorsa hayırlı uğurlu olsun. Bütün övgüler onların olsun. Ama madalyonun bir de eleştiri yüzü var. Ona da katlanmaları gerekir. Gelecek yıl inşallah bu şekilde ağızlarına yüzlerine bulaştırmaz, plansız bir organizasyon gerçekleştirmezler. İlimizi gururla temsil eden, adımızı yurt çapında duyuran bir etkinlik yüz akıyla gerçekleştirilir.