Gecesiz Günler yazarımızın yirminci kitabı. Kitaplarının tümü hikâyelerden ve küçük hikâye demek olan anekdotlardan oluşuyor. Yazar gerçek olayların teknik olarak bir sistem dahilinde tertip ve düzene sokulması prensibinden hareket ediyor. Teknik anekdotlar, birbirine bağlı olarak seçilip düzene konmuş. Kitabı okurken laik Cumhuriyet döneminin siyasal kültür açısından sanki bir romanı okumuş gibi oluyorsunuz: Anekdot roman!

Anekdotlar, ülkemizin tarihi,sosyal, kültürel,iktisadi,siyasal bilim kültürel açıdan morfolojisini oluşturuyor.

Atatürk, tam bağımsızlığı tanımlarken ne diyordu: “Tam istiklal denildiği zaman coğrafi, siyasi, iktisadi,mali,adli, askeri… her alanda tam istiklal kast olunmaktadır. Bu saydıklarımın her hangi birinde istiklalden mahrum olmak, hakiki manasıyla bütün istiklalden mahrum olmak demektir!”

Nusret’in anekdotlarında bunları buluyoruz. Ayrıca:

Eğitim-i Misak-ı Milli’yi,

İktisadi Misak-ı Milli’yi,

Coğrafi Misak-ıMilli’yi buluyoruz. Her anekdot kafamıza bunları yeniden nakşediyor.

            “Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz. Her kanaat bizce muhteremdir!”

            Bu kitaba aynı zamanda “Anekdotlar Cumhuriyeti de diyebilirsiniz. Anekdot icabında sayfalarca anlatılacak hususları,olayları kısa ve öz öykücüklerle anlatma sanatıdır. Uzun bir öykünün vereceği ders, bilgi anekdot kadar kalıcı, hafızaya yerleşen bilgi veremez.

Anekdot kitabı hem bilimdir, bilgidir hem de öyküdür. Hem avam dilidir, hem de havas dilidir. Eğlendirerek eğitir, öğretir, eleştirir. Anekdotlar yalancı politikacıların, müfteri politikacıların baş düşmanıdır.

Günümüzde de yalan ve iftira politikacılarının özellikle iktidarda olanların sığınağıdır.

Bilme suçu: İki kişi karşılaşır karşılaşmaz, biri diğerine sorar: - iki kere iki kaç eder? – dört

Soruyu soran tabancasını çekip ötekini vurur! Sese yakındakiler koşup gelirler: “Yahu niye vurdun adamı” diye sorarlar. Cevap: “Çok şey biliyordu!”

12 Eylül öncesinde ve sonrasında bizim anarşist cahil cühela takımı yüze yakın bilim adamını, gazeteciyi,yazarı, öğretmeni, doktoru, avukatı, öğrenciyi, işçiyi, “komünist” diye vurup öldürmediler mi?  Çoğunun da katili bulunmadı güme gitti!

Anekdotlar Cumhuriyeti cahil toplum düzenini silkeliyor! “Gecesiz Günleri” oku, düşün dinlen! Bu küçük hikayelerle Nusret Ertürk Anadolu aydınlanmasına pencere açıyor!